“Türkiye’de aşırı iklim olayı sayısı üst seviyeye çıktı”

Anı Nil DEMİRBAĞ
“Türkiye'de aşırı iklim olayı sayısı üst seviyeye çıktı”

Bölgesel Çevre Merkezi (REC)Türkiye Direktörü Rıfat Ünal Sayman, Türkiye'de
geçmiş yıllarda yıllık ortalama 400 aşırı iklim olayı yaşandığını ancak bu sayının artık bini
aştığını bildirdi.

Bölgesel Çevre Merkezi (REC)Türkiye Direktörü Rıfat Ünal Sayman, Anadolu Ajansı
muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin iklim değişikliğinde en kırılgan bölgelerden
birinde yer aldığını anlattı.
İklim değişiklikleri nedeniylekuraklıkve aşırı hava olayları gibi iklimsel risklere maruz
kalınacağına dikkati çeken Sayman, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 1971’den beri izlenen verilere baktığımızda ülkemizde her geçen yıl aşırı
iklim olaylarının artış gösteren bir grafikte seyrettiğini görüyoruz. Türkiye'de geçmiş yıllarda
yıllık ortalama olarak kaydedilen aşırı iklim olayı sayıları 400’lerde gerçekleşiyordu. İklim
değişikliğine bağlı nedenlerden dolayı özellikle 2010’da ve 2016’da bu sayı en üst seviyeye
çıktı. 2010’da 1600’lere çıkan aşırı iklim olayı sayısı, 2016’da kaydedilen son verilere göre
1313 olarak raporlandı. Buna göre Türkiye’de artık her yıl bini aşkın aşırı iklim olayı
yaşanmaya başladı.”
Aşırı iklim olaylarının özellikle 1996’dan sonra hızla yükseldiğini anlatan Sayman,
“Asıl korkutucu olan, bu olayların sadece sayı olarak değil, aynı zamanda etki olarak da
büyüyor olması. Kurak dönemler daha kurak gerçekleşecek. Sıcak ve soğuk hava dalgaları
daha sıcak ve daha soğuk olacak. Bütün bu gelişmeler de tarımdan turizme, sanayiden
hizmetlere kadar tüm sektörlere maliyet getirecek” ifadelerini kullandı.

Belediyeler iklim değişikliği uyum planlarını hazırlıyor
Türkiye’nin ve tüm dünyanın bu iklim olaylarına dirençli hale gelmesinin yüzyılın
önemli konularından biri haline geldiğini aktaran Sayman, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği risklerine hazırlıklı olmayı teknik olarak “uyum” olarak adlandırıyoruz.
Uyum konusunda ulusal ve yerel düzeyde yürütülen projeler bulunuyor. Halihazırda Bursa
Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliğinin etkilerine ilişkin uyum planını hazırlamış
bulunuyor. İstanbul ve Denizli Büyükşehir Belediyeleri ise hazırlamaya başlayan diğer öncü
belediyelerden" bilgisini verdi.
İklim değişikliğine ilişkin Türkiye’de yürütülen çalışmalar kapsamında, 2016 yılı sera
gazı emisyonu CO 2 eşdeğerinin 500 milyon ton seviyesini yakaladığını ifade eden Sayman, bunun yüzde 73’ünün enerji sektöründen kaynaklandığını dile getirdi. Enerji sektörünü
endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı ile tarım sektörlerinin takip ettiğini dile getiren
Sayman, şunları söyledi:
“Türkiye’nin salınımlarının merkezinde enerji sektörü bulunuyor. Enerji tasarrufu, enerji
verimliliği ve yenilenebilir enerji payının artırılması üçlü bir misyon olarak kabul edilmeli. Bu
konularda kapasite geliştirme faaliyetleri yürütülmesi, yasal mevzuat geliştirilmesi ve yeni
finansman ve teşvik mekanizmalarının oluşturulması öne alınması gereken konular olmalı. Bu
konuda yapılan çabalar, iklim dostu bir geleceğin ekonomik olarak da mümkün olduğunu
ortaya koyuyor. Türkiye’nin iklim değişikliğinin yarattığı riski fırsata çevirmeye, iklim
yatırımlarının getireceği çevresel ve ekonomik kazanımlara odaklanması
gerekiyor.” (Kaynak: aa.com.tr)

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum Yap