AB İklim Yasası ile, Avrupa Komisyonu 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefini mevzuatta sabitlemeyi öneriyor
Avrupa Komisyonu bu süreci Kasım 2018’de “Herkes için Temiz Gezegen” kampanyası ile başlattı. Ancak bu kampanyada ortaya konan en iddialı karbonsuzlaştırma senaryoları bile % 100 yenilenebilir enerjiyi temel almıyordu.
İspanya, Danimarka, Lüksemburg, Avusturya, Litvanya ve İrlanda Hükümetleri şimdi Avrupa Komisyonu’nu AB İklim yasası için Etki Değerlendirmesine ek olarak % 100 yenilenebilirlik senaryosu ekleme çağrısı yaptı. AB, iklim nötrlüğünün sağlanması adına en iyi kararları almakta olduğu için bu çok olumlu ve önemli bir girişimdir.
WindEurope Politika Birimi Başkanı Pierre Tardieu, “AB Komisyonu iklim nötrlüğüne geçişin geri döndürülemez olduğunu vurgulamakta kesinlikle haklıydı. Bu, Avrupa’nın her yıl 2019 yılında çalıştırdığından iki kat daha fazla yeni rüzgar enerjisi kurmasını gerektirecek. İklim Yasası etki değerlendirmesi, bu kapasitenin teslimi için güvenilir bir yol belirlemelidir ”diyor.
İklim Kanunu, “net-sıfır emisyon” çalışmaları kapsamında, karbon yakalama ve depolama (CCS) gibi tartışmalı ve az gelişmiş teknolojiler için de bir kapı açıyor. Bu teknolojiler, karbon emisyonu hedeflerinin karşılanmasında, doğal gazla hidrojen üretimi gibi farklı sektörlerde ve uygulamalarda uygulanabilir. Fosil yakıtlar enerji sisteminin bir parçası olarak kalacaktı. WindEurope ise, İklim Kanununun yalnızca yenilenebilir enerjilere dayalı iklim nötrlüğü hedefine odaklanan, uzun vadeli bir % 100 yenilenebilir enerji senaryosu çağrısında bulunuyor.
Pierre Tardieu, “İklim değişikliğiyle başa çıkmak, karayolu taşımacılığında, binalarda ve endüstrinin çoğunda yenilenebilir enerjiye dayalı elektrifikasyonun uygulanması ile ilgilidir. Ayrıca, emisyonun azaltılmasının zor olduğu sektörlerde yenilenebilir hidrojen ölçeğini artırmayı kapsamaktadır. Açıkça, % 100 yenilenebilirlik senaryosunun seçilmesi, yarıda kalacak yatırımları da önleyecektir. % 100 yenilenebilirlik senaryosu, iklim nötrlüğünü maliyet etkin bir şekilde nasıl sağlayacağımızla ilgili tartışmaların başlangıcı olmalı” yorumunu yaptı.