2021’de rekorlar kıran küresel rüzgar enerjisi, savaşının etkilerini geride bırakmak istiyor

Editör
2021’de rekorlar kıran küresel rüzgar enerjisi, savaşının etkilerini geride bırakmak istiyor

2021 yılında rüzgar enerjisine küresel olarak eklenen yaklaşık 94 GW kapasite, sektöre kurulum açısında tarihin en iyi ikinci yılını yaşattı. 2021 yılında Avrupa, Latin Amerika, Afrika ve Orta Doğu’da kara rüzgarı kapasite kurulumlarında rekor yaşanırken, küresel ölçekte 41 milyar Euro’luk yeni yatırım rüzgar enerjisine kaydı. Olumlu gelişmelerle küresel düzeyde 837 GW’ye ulaşan rüzgar enerjisi kapasitesi, dünyanın yılda 1,2 milyar tondan fazla CO2’ye maruz kalmasını engellerken; sıcaklık artışının 1.5 derece tutulması ve 2050’ye kadar net sıfır hedefine ulaşılması için bu kurulumların 10 yılda 4 katına çıkması gerekiyor. COVID-19 salgını ve Ukrayna’daki savaşın tedarik zincirleri, ham madde ve nakliyede yol açtığı aksamalarla baskı altına giren sektör, en kısa sürede bu durumu aşmak istiyor.

Rüzgar Enerjisi Dergisi olarak, küresel ölçekte rüzgar enerjisine yön veren kuruluşlardan biri olan WindEurope’nin CEO’su Giles Dickson ile önemli bir röportaj gerçekleştirdik. WindEurope CEO’su Dickson, rüzgar enerjisinin dünyadaki ve Avrupa’daki son durumu, Türkiye’nin potansiyeli ve Rusya-Ukrayna savaşının sektöre etkilerini dergimize değerlendirdi. 2021 yılında tarihinin en iyi ikinci yılını yaşayan sektörün Ukrayna’daki savaşla birlikte tedarik, ham madde ve nakliye sıkıntıları yaşadığını aktaran Giles Dickson, rüzgar enerjisi üretimi için ihtiyaç duyulan temel ürünlerde yaşanan kıtlığın firmalar üzerinde baskı oluşturduğunu, 2022’nin ilk çeyreğinde 5 Avrupalı rüzgar türbini üreticisinin tamamının zarar ettiğini ve bunun en kısa sürede aşılması gerektiğini dile getirdi.

Küresel ölçekte rüzgar enerjisine yön veren kuruluşlardan biri olan WindEurope’yi ve CEO’su olarak sizleri tanıyabilir miyiz?

WindEurope, rüzgar enerjisini tüm Avrupa’da destekleyen, rüzgar endüstrisinin sesidir. Rüzgar enerjisinin tüm değer zincirinden oluşan 450’den fazla kurumsal üyemiz var. Bunlar arasında rüzgar türbini üreticileri, bileşen tedarikçileri, güç araçları, rüzgar çiftliği geliştiricileri, finansal kurumlar, araştırma enstitüleri ve ulusal rüzgar enerjisi birlikleri yer alıyor. Avrupa rüzgar endüstrisi ve ötesindeki şirketler arasında, çeşitli etkinliklerde ağ oluşturmayı ve fikir alışverişini teşvik ediyoruz. AB ve ulusal düzeydeki savunuculuk çalışmalarımızla, fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçişi hızlandıran düzenleyici çerçeveleri teşvik etmeye çalışıyoruz.

Rüzgar enerjisinin Avrupa ve dünya ölçeğindeki son durumu hakkında bilgi verir misiniz?

AB, ‘Avrupa Yeşil Yeşil Mutabakatı’ ile 2050 yılına kadar tamamen iklim nötrlüğünü hedefleyen iddialı bir enerji ve iklim gündemi belirledi. Almanya gibi büyük endüstriler de dahil olmak üzere bazı AB ülkeleri bu hedefe daha da erken ulaşmayı taahhüt ediyor.

Avrupa şu anda 235 GW kurulu rüzgar enerjisi kapasitesine sahip ve 200 GW’dan fazla bir payla bunun büyük çoğunluğunu oluşturan kapasite karada yer alıyor. Offshore rüzgar kapasitesi 28 GW seviyesinde bulunuyor. Rüzgar enerjisinin en fazla kurulu olduğu ülke 63 GW ile açık ara Almanya, onu İspanya, İngiltere, Fransa ve İsveç takip ediyor. Offshore rüzgarda lider konumda ise Avrupa’nın toplam 28 GW’lik kurulu gücünün 12 GW’sine sahip olan İngiltere yer alıyor. 2022’nin başlarında İskoçya denizinde büyük bir alan kiralayan ve Temmuz 2022’de büyük bir yenilenebilir enerji ihalesi yapan İngiltere, Avrupa’daki offshore rüzgara öncülük etmeye devam edecek.

Avrupa Birliği, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğünü sağlamak için rüzgar enerjisinin 1300 GW’ye çıkmasını istiyor. Bu potansiyelin 1.000 GW’si karada, geri kalan 300 GW’si ise denizde olacak. Endüstri, bu etkileyici potansiyeldeki yeni rüzgar enerjisi kapasitesini sunmaya hazır; ancak gelecekteki ihaleler, yatırım güvenliği ve en önemlisi karada ve denizde rüzgar geliştirme ve kolaylaştırılmış izin prosedürleri için saha hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç var.

Küresel düzeyde 837 GW’ye ulaşan rüzgar enerjisi kapasitesi; dünyanın yılda 1,2 milyar tondan fazla CO2’ye maruz kalmasını engelliyor. Bu rakam Güney Amerika’nın yıllık karbon emisyonuna eş değer büyüklükte. Rüzgar enerjisine küresel olarak eklenen yaklaşık 94 GW kapasite ile 2021, küresel rüzgar enerjisi kurulumları için yaşanan en iyi ikinci yıl oldu. Avrupa, Latin Amerika, Afrika ve Orta Doğu’da yeni kara rüzgarı kapasite kurulumlarında rekor yaşandı. 21,1 GW’lik yeni offshore rüzgar kapasitesi, 2021’i deniz üstü rüzgar tarihindeki en iyi yıl yaptı. Bu gelişmelerin yanı sıra, eğer dünya 1.5 derece ve 2050’ye kadar net sıfır hedefinden sapmayacaksa, bu kurulumların 10 yılda 4 katına çıkması gerekiyor.

Pandemi ve sonrasında yaşanan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, tüm dünyayı etkisi altına alan bir enerji krizi meydana getirdi. Birçok ülkenin, Rusya-Ukrayna savaşı öncesinde açıkladıkları rüzgar enerjisi hedeflerinde revizeye gittiğini duyuyoruz. Savaş ve Rusya’nın enerjideki tutumu yenilenebilir kaynaklara olan yatırım motivasyonunu nasıl etkiledi? Rüzgardaki yatırım motivasyonu ne durumda?

2021 yılında 41 milyar Euro’luk yeni yatırım rüzgar enerjisine kaydı. Yatırımcılar yenilenebilir enerji projelerini finanse etmek istiyor, finans sorun değil; ancak COVID-19 salgını ve Ukrayna’daki savaş, uluslararası tedarik zincirlerinde aksamalara yol açtı. Rüzgar enerjisi küreselleşmiş bir endüstri: Dünya ülkelerine türbin ihraç ediliyor, aynı zamanda ham madde ve bileşen ithalatı yapılıyor. Uluslararası ticaret akışlarındaki gecikmeler, uluslararası nakliyedeki maliyet artışları ve rüzgar enerjisi üretimi için ihtiyaç duyulan temel ürünlerin kıtlığı, firmaları baskı altına alıyor. 2022’nin ilk çeyreğinde, 5 Avrupalı rüzgar türbini üreticisinin tamamı zarar ediyordu; bu, mümkün olan en kısa sürede değiştirmemiz gereken ve sürdürülemez bir durum.

Rüzgar enerjisindeki kurulum maliyetleri (özellikle offshore’da) gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün azalmaya devam ediyor. 2050’ye kadar karbon nötr olma hedefinde rüzgar enerjisinin etkisi ne durumda? Rüzgar enerjisinin yenilenebilir enerji içindeki payı gelecekte ne durumda olacak?

Bugünün elektriği, AB’de tüketilen tüm enerjinin sadece dörtte birini meydana getiriyor. Geri kalan kısmı ise çoğunlukla arabalarda kullandığımız benzinden, evlerimizi ısıtmak için kullandığımız gazdan, havacılıkta kullandığımız gaz yağı gibi fosil yakıtlardan karşılanıyor. Bu, önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde değişecek! AB, iklim nötrlüğüne giden yolda bugün fosil yakıtlarla yürütülen birçok işlemi elektrikli hale getirecek. 2050 yılına kadar AB’deki enerji tüketiminin %75 kadarı elektrikle karşılanacak. %57’si doğrudan, %18’i ise yenilenebilir hidrojen ve türevleri aracılığıyla dolaylı olarak elektriklendirilecek.

AB’nin gelecekteki enerji sistemi bugünkünden daha verimli olacak ve bize maliyeti de azalacak. Elektrik talebi bugün 3.000 TWh’nin altındayken, 2050’de yaklaşık 7.000 TWh’ye yükselecek. Rüzgar enerjisi 2030’dan önce AB’de olduğu gibi bir numaralı elektrik kaynağı olacak ve 2050’de Türkiye’de tüketilen tüm elektriğin %50’sini üretecek. Bu bizim amacımız.

Rüzgar enerjisindeki kurulu gücü 11 Gigawatt’ı aşan Türkiye’nin, bu konumunu yorumlayabilir misiniz? Türkiye rüzgar enerjisindeki potansiyelinin neresinde?

Wind Europe

Türkiye’de rüzgar enerjisi çok dinamik bir şekilde büyüyor. 10 GW ülke için çok önemli bir kilometre taşıydı. Türkiye’de niş bir teknoloji olmaktan çıkan rüzgar enerjisi artık önemli bir elektrik payı sağlıyor. En son ihale sonuçları, bugün Türkiye’de rüzgar enerjisi üretiminin ne kadar rekabetçi olduğunu gösteriyor. Türkiye güçlü bir sanayi temeline sahip: Hem Türk hem de uluslararası üreticilerin Türkiye’de üretim tesisleri bulunuyor. İzmir bölgesi şu anda Türkiye’deki rüzgar enerjisinin şüphesiz kalesi durumunda. Son veriler, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe faaliyet gösteren 3.580 şirketin ve 25.000 kişinin doğrudan veya dolaylı olarak istihdam edildiğini gösteriyor. Ülke, TPI Composites, Enercon, GRI Renewables gibi pazar lideri firmaların üretim tesislerine ev sahipliği yapıyor.

GWEC, yayımladığı Küresel Rüzgar Raporu 2022’de Türkiye’nin en yüksek offshore rüzgar enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer aldığını açıkladı. Türkiye’nin offshore potansiyeli hakkında sizler ne düşünüyorsunuz?

Türkiye için bir sonraki büyük adım offshore rüzgar enerjisi olacak. Yüksek rüzgar hızlarına sahip farklı denizlerle çevrili Türkiye, bunu yapmak için harika koşullara sahip. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Arz Güvenliği, Piyasalar ve İstatistik Dairesi Başkanı Özgür Sarhan, kısa süre önce WindEurope’nin ev sahipliğinde düzenlenen bir web seminerinde, Türk Hükümeti’nin offshore rüzgar ihale tasarımı üzerinde çalıştığını ve ilk ihale turunun yapılabileceğine dair güvence verdi. Bu, 2025 gibi erken bir tarihte gerçekleşecek. Ancak endüstri hala somut bir offshore rüzgar mevzuatı bekliyor.

Bu arada Türk offshore rüzgar endüstrisi şekilleniyor. Yakın zamanda kurulan Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), Avrupa’nın offshore rüzgar başarı öyküsünden dersler çıkarmak ve bu başarıyı Türkiye’de tekrarlamak için WindEurope ile güçlerini birleştirdi.

Giles Dickson kimdir?

7 yıldır WindEurope’nin CEO’suyum. Bu görevimin öncesinde diplomasi geçmişim var: 16 yıl boyunca İngiltere Hükümeti’nde görev yaptım ve 2008 yılında özel sektörde çalışmak üzere ayrıldım. 2008 ve 2015 yılları arasında Fransız Alstom şirketi için kamu ile ilgili alanda çalıştım.

Bu Makaleyi Paylaş
By Editör
Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.
Yorum Yap