Enerjinin Etkin Kullanımı ve %100 Yenilenebilir Enerji
1.Amerika’da Temiz Enerji Devrimi Başladı
2.Karada Rüzgar Enerjisi
ABD’de Rüzgar enerjisi kullanımı dik bir ivmeyle tırmanıyor
Günümüzde Birleşik Devletler ’de kullanılan rüzgar enerjisi, yaklaşık 60 büyük nükleer enerji reaktörünün enerji üretme kapasitesine eş bir kapasiteye sahiptir. Rüzgar, kömür, gaz ve nükleer gibi geleneksel enerji formlarıyla aynı ölçeğe yaklaşmaya başlayan ve hidrolik olmayan ilk yenilenebilir enerji kaynağıdır.
Bu başarının gerçekleşmesi onlarca yıl aldı ve hem devlet hem de özel sektör Ar-Ge’ye harcanan dolarlarını buraya sevk etti. Teknoloji açısından rüzgar enerjisinin başarısında üç unsur temel öneme sahiptir. Birincisi, artan boyutudur: Rüzgar türbinlerinin üretim kapasitesi son 30 yılda gittikçe arttı ve bu da maliyetlerin düşmesine yardımcı oldu. Aslında, 1999 yılından bu yana tek bir türbin tarafından üretilen ortalama elektrik miktarı yaklaşık % 260 oranında artmıştır. İkincisi, üretim ölçeğidir. Pek çok endüstride olduğu gibi, ölçekteki artışlar maliyetleri düşürme eğilimi gösterir. Son olarak da, rüzgar çiftliği operatörlerinin, dinamik rüzgar paternlerini anlama ve onlara adapte olma konusunda daha bilgili hale gelmesidir. Bu, “kapasite faktörü”nü (yani türbinlerin bilfiil elektrik ürettiği sürenin oranını) yükseltmeye yardımcı olmuştur. İlk 10 yıllık çalışma süresi boyunca, rüzgar türbinleri tarafından üretilen elektrik için ilave 2,3 sent/kWh ödeme yapan federal Üretim Vergi Kredisi, rüzgar enerjisinin kullanıma sokulmasını teşvik etmede önemli bir role sahiptir.
Birden yükselen talep, fiyatlarda düşme eğilimi
ABD’de 2008’in başından bu yana rüzgar enerjisinin kapasitesi üç katının üzerine çıktı. Bu durum, 2001’den 2009’a kadar rüzgar türbini maliyetinin fırlamasına rağmen gerçekleşti. Ancak türbin ücretlerindeki bu artış bazı açılardan yanıltıcıdır. Aynı seviyede rüzgar kaynağına sahip bir alanda, aynı boyutta bir türbinin kurulma maliyeti düşmüştür. Bunun yanında, rüzgar çiftliği kurmak için uygun alanlar (enerji hatlarının ve büyük şehirlerin yakınındaki rüzgarlı araziler) rüzgar türbinleriyle dolmaya başlayınca, geliştiriciler nüfus merkezlerinden ve enerji hatlarından daha uzakta bulunan veya daha düşük rüzgar kalitesine sahip olan alanlara yöneldi. Daha düşük rüzgar hızlarını telafi etmek için, pek çok türbin, daha fazla rüzgar yakalamak amacıyla daha büyük kanatlarla üretiliyor. Daha büyük olan bu kanatlar daha pahalıdır ve bu maliyet artışı, 2004 – 2008 arasında emtia fiyatlarındaki (örn. çelik ve petrol) sert tırmanışla daha da vurgulandı. Ancak, emtia fiyatları geri çekilirken, yeni rüzgar enerjisinin ortalama maliyeti de düşmeye başladı ve rüzgar türbinlerinin kullanıma girişi ani bir artış gösterdi. 2012 yılında ABD, 2011 yılında kullandığının neredeyse iki katı rüzgar enerjisi kullandı. Aslında, rüzgar enerjisi, ABD’deki yeni elektrik üretimi kapasitesinin % 43’ünü, yani diğer herhangi bir kaynaktan daha fazlasını oluşturuyor.
Rüzgarın geleceği
Rüzgar, Amerika’nın düşük maliyet, sıfır karbon, sıfır kirlilik yenilenebilir enerji için en iyi seçeneklerinden biri olmaya devam ediyor. Karada ve denizde rüzgar enerjisinin toplam potansiyeli yaklaşık 140 quads’tır, yani bugün ABD’deki elektrik tüketiminin yaklaşık 10 katıdır. Rüzgar %100 yenilenebilir bir enerji kaynağıdır ve bu nedenle tükenmez. Endüstri, sektördeki agresif büyümeyi korumak amacıyla, ülkenin en rüzgarlı bazı bölgelerinden en yoğun nüfusa sahip alanlara doğru yeni enerji aktarım hatları kurmak için çalışıyor. Buna ayrıca, sabit okyanus rüzgarlarının büyük bir rüzgar enerjisi potansiyeli barındırdığı, “deniz” rüzgar çiftlikleri kurmak da dahildir. ABD Enerji Bakanlığı, devam eden teknoloji gelişmeleri ve politika desteğiyle, 2030 yılı itibariyle, ABD’deki tahmini elektrik talebinin % 20’sinin rüzgar enerjisi tarafından karşılanabileceğini öngörmektedir.
3.LED Aydınlatma
ABD’de LED Aydınlatma için Kullanım ve Maliyet, 2008 – 2012
Çok fazla ışık var ama o kadar çok sıcaklık yok
Işık yayan diyot (LED) aydınlatmanın argümanı çok basit: çok fazla ışık sağlıyorlar ama o kadar çok ısıtmıyorlar. Bir akkor lamba ampulü, Edison’ın ampulü 100 yıl önce nasıl ışık üretiyorsa tamamen aynı şekilde ışık üretir: bir tungsten flamanı, yanıcı sıcaklığa erişinceye kadar ısıtır (400 °F den fazla) ve bu işlem ışık üretir. Ancak akkor ampul tarafından kullanılan enerjinin % 90’ı aslında görünebilir ışıktan ziyade ısıya dönüşür, işte bu nedenle ampul değiştirirken elinizi yakabilirsiniz. Enerji kullanımı açısından, akkor ampulden elde ettiğimiz ışık aslında bir yan üründür.
LED aydınlatma bu denklemi tersine çeviriyor. Bu nedenle, standart bir 60 watt akkor ampul, yaklaşık 9 watt’lık bir LED ışıkla değiştirildiğinde % 84 daha fazla verimlilik elde edilir. LED’ler başlangıçta daha pahalı olsa da 25 kat daha uzun ömürlülerdir (1.000 saate karşı 25.000 saat). Bu nedenle, bir anne çocuğu doğduğunda kaliteli bir LED aydınlatma kurduğunda, çocuğu üniversiteye gidene ve hatta mezun olana kadar onu değiştirmesi gerekmeyecek. Bu süre boyunca, bir LED’e karşılık değiştirdiği her akkor ampul için 140 $’dan fazla tasarruf edebilir.
Pek çok ticari kurum için avantajlar enerji tasarrufunun ötesine geçiyor. Ampullere ulaşmak ve değiştirmek sıkıntılı, hatta tehlikeli olabiliyor. LED aydınlatma bu sorunu, parlak, elegan ve etkin bir paketle çözüyor.
Daha fazla seçenek, daha düşük maliyet
Son beş yıl içinde LED ampullerdeki fiyat düşüşü endüstrideki ekonomiyi dönüştürdü. Son zamanlara kadar LED aydınlatma, normal ev aydınlatması için o kadar da parlak bir fikir gibi görünmüyordu. Standart bir ampulün yerine kullanmak için gerçekten yeterince güçlü değillerdi ve 2012 yılında bile bir tanesi 50$ tutabiliyordu. Bu fiyatla LED’ler açıkça bir niş ürün olmaya mahkûmdu. Ancak bugünün LED’leri daha parlak, daha iyi renk kalitesine sahip ve pek çoğu 15$’dan az tutuyor. Bu da onları, aydınlatma faturalarının tutarını düşürmek veya sadece bu kadar sık ampul değiştirmekle uğraşmamak isteyen Amerikalılar için gittikçe daha yaygın bir tercih haline getiriyor.
2009 yılında, tüm ABD’de 400.000’den az LED ışığı kullanılıyordu. 2013 itibariyle kullanım 50 kat artarak neredeyse 20 milyona ulaştı ve bu kullanım uygulamalarının neredeyse hepsi bir zamanlar, yoğun enerji tüketen akkor ampuller kullanıyordu.
Sağlam bir yatırım
On yıldan uzun bir süredir, Enerji Bakanlığı LED aydınlatma için araştırma ve geliştirme çalışmalarını fonlamaktadır. Amerika İyileştirme ve Yeniden Yatırım Kanunu sırasında, Enerji Bakanlığı da LED’lerin fiyatını aşağıya çekmeye yardımcı olmak için üretime bazı önemli yatırımlar yaptı.
Bugün Amerika, bu yıllarda yapılan yatırımların meyvesini almaya başladı. Enerji Bakanlığı’nın Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Ofisi, 2030 itibariyle LED aydınlatmanın Amerikalılara elektrik maliyetinde yılda 30 milyar dolar tasarruf sağlayacağını ve Amerika’nın aydınlatma için enerji tüketimini yarıya indireceğini öngörüyor. Fiyatlar düşmeye devam ederken, LED aydınlatma ürünleri gittikçe daha fazla rekabet edebilir ve Amerikalılar için çekici hale gelecek. Bu da, karbon kirliliğinde büyük bir azalma, daha düşük enerji faturaları ve Amerika için daha güvenli bir enerji geleceği demektir.
Sonuç
Bu ve diğer temiz enerji endüstrileri büyümeye devam ettikçe, Amerika’nın enerji sektörünün dönüşümüne eşlik eden meydan okumalar ve fırsatlar da büyüyecektir. Kuruluşlar, artan enerji verimliliği ve ucuz güneş enerjisi çatı sistemleri karşısında mevcut iş modellerini nasıl destekleyeceklerini düşünmeye başladılar bile. Elektrikli araçlar “ilk benimseyenler”e yönelik pazarın ötesine geçip yaygınlaşırken, Amerika’nın daha akıllı ve daha dayanıklı bir elektrik şebekesi kurmak ve geniş bir elektrikli araç şarj istasyonları ağı yaratmak için yatırım yapması gerekecektir.
Bu meydan okumalar, bu temiz enerji piyasalarındaki başarının simgelerdir. Aslında elektrikli araçlar, güneş panelleri, rüzgar enerjisi ve LED aydınlatma, ekonomimizi daha iyi yönde dönüştürmekle ilgilidir. ABD Şehirlerindeki havayı temizleyecekler, Amerika’nın istikrarsız uluslararası petrol piyasaları karşısındaki korunmasızlığını azaltacak ve daha rekabetçi ve daha verimli bir ekonomi oluşturulmasına yardımcı olacaklardır.
ABD Enerji Bakanlığı’nın amacı, performans hedefleri, Ar-Ge için destek, tüketici eğitimleri ve hedeflenmiş kullanım yardımları sağlayarak bu akımları teşvik etmektir. Bunlar gibi son derece önemli yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği teknolojilerinde devam eden ilerlemelerle beraber, temiz, yeşil ve Amerikan-yapımı enerjiye sahip bir gelecek ummaktadır.
ABD Enerji Bakanlığı tarafından yapılan bu açıklamalar kaynağı sınırsız ve ücretsiz olan yenilenebilir enerjinin artık teknolojisinin de var olduğunu ve % 100 yenilenebilir enerjiye geçiş için tüm dünya ülkelerinde karar vericilerin çözümden yana olmasının gerektiği kanıtlanmıştır.
Enerjide Çözüm Enerjinin Etkin Kullanımını hedeflemeli bu amaçla Mevcut en yeni teknolojiler kullanılmalı ve verimsiz ve kirletici olduğu diğer ülkelerde kanıtlanmış çöp teknolojilerin ülke pazarında satılmasına izin verilmemelidir.
4.% 100 Yenilenebilir Enerjiyi Çözüm Olarak Ortaya Çıkaran Gerçekler
%100 yenilenebilir Enerji dünya çapında bir gerçektir
Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya, Afrika’ya, Asya’ya ve Okyanusya’ya; yerel, bölgesel ve ulusal hükümetler %100 yenilenebilir enerjinin teknik açıdan mümkün, ekonomik açıdan tavsiye edilir, sosyal açıdan mecburi ve çevresel açıdan kaçınılmaz olduğunu gösterdiler. Ayrıca fosil yakıt tüketimini azaltmanın tamamıyla politik iradenin elinde olduğunun altını çizmiş oldular.
%100 yenilenebilir Enerji fosil kaynaklardan ucuzdur
Yenilenebilir enerji gün geçtikçe daha uygun fiyatlı olmaktadır: Yeni bilimsel çalışmalara göre, rüzgar türbinleri ve güneş panellerinden üretilen elektrik; kömür, nükleer ve gaz yakıtlı güç santralleriyle maliyet açısından yarışır halde olup petrol yakıtlı güç santrallerinden ise hatırı sayılır derecede ucuzdur. Fosil ve nükleer yakıtların iklim değişikliği ve sağlık üzerindeki etkileri hesaba katılmasa dahi, rüzgar ve güneşten elektrik üretiminin maliyetleri azalmaya devam ettikçe gelecekte en ucuz enerji kaynakları olacaklardır.
%100 yenilenebilir Enerji iklim krizinin çözümüdür
Fosil yakıtlar için yolun sonuna gelindiği bilim tarafından ortaya konulmuş bir gerçektir (IPCC 5. Değerlendirme Raporu – Sentez Raporu). İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak istiyorsak, fosil yakıtların tüketimini kademeli olarak azaltma yoluyla sera gazı emisyonlarını düşürmek zorundayız. Yenilenebilir enerji teknolojileri, uluslararası platformlarda mutabakata varılmış iklim koruma hedeflerine ulaşma yolunda %100 sürdürülebilir ve verimli enerji sistemleri sunmaya hazırdır.
%100 yenilenebilir Enerji maliyetleri ciddi ölçüde düşürür
%100 yenilenebilir enerjinin olduğu bir gelecek hem vatandaşlara hem hükümetlere geniş yelpazede ekonomik faydalar sağlar. Bu faydalar fosil yakıt ithalatının azaltılmasından, dış etkilere bağımlılığın azaltılmasıyla enerji ve ekonomi güvenliğinin sağlanmasına kadar çok çeşitlidir.
%100 yenilenebilir Enerji insanlığın gelişimini teşvik eder
Yaklaşık 3 milyar insan elektriğe kısıtlı erişebiliyorken ya da hiç erişemiyorken ve yemek pişirmek için verimsiz ve çevreye zararlı katı biyokütle yakıtları kullanmak zorunda kalıyorken; %100 güvenilir, ulaşılabilir ve etkin kullanılan yenilenebilir enerji muhtaç durumdakilerin yaşam kalitesini artırmak için birincil tercihtir. Sürdürülebilir, hesaplı ve güvenilir enerjiye erişim yoksulluğun ortadan kaldırılabilmesi ve sürdürülebilir gelişme için ön koşuldur.
%100 yenilenebilir Enerji sadece zengin ülkeler için değildir
%100 yenilenebilir enerjiye ulaşma hedefinin sadece zengin ve sanayileşmiş ülkeler için olmadığını yetki alanları açıkça ortaya koyuyor; yenilenebilir enerji Afrika, Asya-Pasifik bölgesi ve Latin Amerika da dâhil yerkürenin tüm kıtalarında kök salmaktadır. %100 yenilenebilir enerji tüm dünyadaki hükümetlere gelişme konusunda yüksek önceliğe sahip bolca fayda sağlar.
%100 yenilenebilir Enerji çok amaçlıdır ve uyum sağlayabilir
Yenilenebilir Enerji Teknolojisi geniş bir yelpazedeki enerji taleplerimizi karşılayabilir – büyük şehirlerden herhangi bir elektrik şebekesine bağlı olmayan ücra yerlerdeki küçük yerleşimlere enerji teminine değin. Kullanıma hazır teknolojilerin çeşitliliği her topluluğa uygun bir teknoloji bulunabileceğinin ve bu teknolojilerin ihtiyaç duyulan yere inşa edilmesinin kolaylığının göstergesidir.
%100 yenilenebilir Enerji insanların ve ekosistemin sağlığını korur
Geleneksel enerji sistemi, yerkürenin doğal kaynaklarını yakarak ve tüketerek birden çok varlıksal krize sebebiyet verdi bile: İklim değişikliği, hava ve su kirliliği, okyanusların yıkımı, pek çok canlının soyunun tükenmesi tehlikesi, su ve yiyecek kıtlıkları, yoksulluk, nükleer radyasyon sorunları, nükleer silahların hızla yaygınlaşması, yakıt kıtlığı, jeopolitik gerilim… Fakat dünyadaki iklim ve enerji güvenliği sorunlarının kökeni enerji değil, kullandığımız yakıt türüdür. Neyse ki yenilenebilir enerji temizdir ve doğada bolca bulunur. Biokütle istisna olmak üzere ücretsizdir ve yenilenebilir dışı enerji türlerine göre daha az su tüketimine sebep olur.
%100 yenilenebilir Enerji enerji sistemini demokratikleştirir
Merkezileştirilmiş enerji sisteminde yeni bir devrim kaçınılmaz ve yoldadır. Bireysel vatandaşların ve küçük işletmelerin de dâhil olduğu yeni aktörler ve paydaşlar sisteme dahil oluyorlar, haklarını talep ediyorlar ve doğrudan etkide bulunuyorlar. Yeni hak sahipliği modelleri ortaya çıktıkça farklı paydaşlar dönüşümde doğrudan rol sahibi oluyorlar. Dünya çapındaki vaka çalışmaları topluluk destekli çözümlerin enerji üretimimizin evriminde ve sanayiyi gerekli hız ve ölçekte desteklemekte toplumun etkisini ortaya koyuyor.
%100 yenilenebilir Enerjiye geçiş riskleri azaltıp ülkeleri güçlendirir
%100 yenilenebilir enerjiye geçiş artan fosil yakıt fiyatları gibi dış etmenlerin etkisini azaltarak ülkelerin ekonomilerinin direncini artırır. Bu, jeopolitik gerilim ve iklim değişikliği dönemlerinde hükümetleri harekete geçmeye teşvik eden temel elementlerdendir.
%100 yenilenebilir Enerjiye geçiş ekonomik etkinlik yaratır, yeni işler doğurur ve yaşam kalitesini artırır
Maliyetleri düşürmesinin yanında %100 yenilenebilir enerji yeni ekonomik aktiviteler doğurup yaşam kalitesini artırır. Vaka çalışmaları yenilenebilir enerjiye geçişin yeni iş olanakları, yeni iş modelleri, yeni fırsatlar ve yeni iç gelir kaynakları oluşturmadaki faydasını göstermektedir.
%100 Yenilenebilir Enerjiyi güç, ısıtma/soğutma ve ulaşım sektörlerine entegre etmek mümkündür
Dünyanın her yerinden örnekler elektrik, ısıtma/soğutma ve ulaşım alanlarında sektörler arası ve bütünleşmiş bir yaklaşım için %100 yenilenebilir enerjinin uygulanabilir olduğunu göstermektedir. Vaka çalışmaları önümüzdeki yıllar içinde ısıtma ve ulaşımda elektriğin payını artırmanın politik bir öncelik olması gerektiğinin kanıtıdır.
%100 yenilenebilir Enerji bir adalet meselesidir
Fosil kaynaklara olan bağımlılığımız eşitlikten, çeşitlilikten ve güvenlikten uzak, halkımızın sağlığını tehdit eden, dünya ikliminin dengesini tehlikeye atan ve gelecek nesilleri temiz havadan, temiz sudan, enerji bağımsızlığından mahrum bırakan bir sistem yarattı. Bugün %100 yenilenebilir enerjiye geçerek etrafımızı saran bu olumsuzlukları bertaraf edebiliriz. %100 yenilenebilir enerji bugünün ve geleceğin nesilleri için bir adalet meselesidir. Atalarımızdan miras aldığımız ortak kaynaklara eşit erişim meselesidir. %100 yenilenebilir enerjiye geçiş ahlaki ve etik bir zorunluluktur.
%100 yenilenebilir Enerji daha barışçıl ve sürdürülebilir bir dünya düzenine ulaştırır
%100 yenilenebilir enerjiye geçiş jeopolitik krizleri çözme ve gelecekte iklim dengesizliği ve kaynak yetersizliği sebebiyle yaşanabilecek olası savaşlardan kaçınma fırsatı sunar. Yerel yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanarak yönetimler politik ve enerjisel bağımsızlıklarını artırabilirler. %100 yenilenebilir enerjiye geçiş için gereken yerel ve uluslararası işbirliği, ortak hareket etmeyi gerektiren diğer uluslararası güvenlik tehditlerinin çözümünde katalizör rolü oynayabilir. Nükleer güç üretiminin azaltılması, nükleer silah sektöründeki potansiyel gelişmeleri ve yıkımı engeller.
KAYNAKLAR
1.Revolution Now: The Future Arrives for Four Clean Energy Technologies Devrim Şimdi: Dört Temiz Enerji Teknolojisi için Gelecek Ulaşıyor, 17 Eylül 2013, Department of Energy; Amerikan Enerji Bakanlığı, Baş Yazar,Dr. Levi Tillemann, Politika ve Uluslararası İşler için Özel Danışman, Katkıda Bulunanlar Fredric Beck, DOE Rüzgar Enerjisi Programı, Dr. James Brodrick, DOE Katı Hal Aydınlatma Programı (Solid-State Lighting Program), Dr. Austin Brown, DOE Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuarı (National Renewable Energy Laboratory), David Feldman, DOE Ulusal Yenilenebilir Enerji Laboratuarı (National Renewable Energy Laboratory), Tien Nguyen, DOE Yakıt Hücreleri Teknolojisi Ofisi (Fuel Cells Technology Office), Jacob Ward, DOE Araç Teknolojileri Programı (Vehicles Technology Program)
2.http://go100re.net/wp-content/uploads/2014/11/14-Facts-on-100-percent-Renewable-Energy.pdf