ENDAM Başkanı Öztürk, elektriğin depolanması ve batarya teknolojilerinde lityumun önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Bor atığı sıvılardan lityum elde edilmesi için kurulacak prototip tesis oldukça önemli” dedi.
ODTÜ Enerji Malzemeleri ve Depolama Cihazları Araştırma Merkezi (ENDAM) Başkanı Tayfur Öztürk, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, elektrikli otomobiller ve yenilenebilir enerjinin depolanması için batarya gereksiniminin hızla arttığını ifade etti.
Otomotiv ve yenilenebilir enerji sektöründe beklenen dönüşüm hızının batarya teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olacağını dile getiren Öztürk, enerji yoğunluğu daha yüksek ve düşük maliyetli bataryaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Öztürk, lityumun en rahat tuzlu su rezervuarlarından elde edildiğini ve en fazla rezerve sahip ülkenin Şili olduğunu bildirdi.
“Ülkedeki bor rezervleri dikkate alındığında önemli bir lityum kaynağından söz ediyoruz”
Tuz Gölü’nde de lityum bulunduğuna ancak bunun çıkarılmasının ekonomik açıdan zor olduğuna işaret eden Öztürk, şöyle konuştu:
“Bor rezervlerimizde yüzde 0,2 düzeyinde lityum içeren killer mevcut. Bunları tek başına lityum için işlemek ekonomik değil. Elektriğin depolanması ve batarya teknolojilerinde lityumun önemli bir yeri var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in duyurduğu bor atığı sıvılardan lityum elde edilmesi için kurulacak prototip tesis oldukça önemli. Bu adım batarya teknolojisine güç katacak, Türkiye’nin rekabetçi lityum karbonat üretimine imkân verecek. Ülkedeki bor rezervleri dikkate alındığında önemli bir lityum kaynağından söz ediyoruz.”
Öztürk, batarya teknolojilerinin geliştirilmesi amacıyla Türkiye’nin son yıllarda önemli hazırlıklar yaptığını söyledi.
Bu kapsamda, elektrikli otomobil üretimi konusunda bir süredir çalışmalar yürütüldüğünü anımsatan Öztürk, şunları kaydetti:
“Yerli otomobilin bataryasının da yerli yapılacağını biliyoruz. Bataryayı yurt dışından satın alarak burada sadece batarya yönetim sistemi esaslı çalışmalar yapmak mümkün. Hazır elektrotlar alınarak bir batarya üretim tesisi kurmak ikinci bir adım olabilir ancak son dönemde eğilim ham maddeden batarya üretimine ve paketlemeye kadar sürecin tüm aşamalarının birlikte yapılması yönünde. Bu yaklaşım, sürdürülebilir rekabetçi üretim açısından elzem gözüküyor.”
“Lityum iyon pillerine yönelik çalışmaları önemsiyoruz”
Lityum iyon bataryaların bileşenlerinin tabakalı yapıda olmasının avantaj sağladığını belirten Öztürk, “Lityum iyon pillerine yönelik çalışmaları önemsiyoruz. Aşırı zorlamadığınız sürece bu pilleri binlerce kez doldurup boşaltmanız mümkün. Hafifliğin önemli olduğu uygulamalarda bu piller şimdilik tek alternatif” değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, farklı batarya teknolojilerini konu alan çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak, “Lityum iyon pillerine ek olarak lityum sülfür ve sodyum iyon bataryalar konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. Lityum iyon hafifliği dolayısıyla çok cazip bir batarya teknolojisi ama her şey hafiflik değil. Örneğin, yenilenebilir enerjinin depolanmasında kullanacağınız pillerin hafif olması gerekmiyor. Bu açıdan sodyum iyon pilleri çok cazip. Türkiye’nin dünyanın ikinci büyük trona rezervine sahip olması bu alanda sahip olduğumuz önemli bir avantaj” dedi.