Endüstrinin “CONTACT” noktası

Anı Nil DEMİRBAĞ
Endüstrinin “CONTACT” noktası

Merhaba değerli okurlarımız, 1923’ten bu yana otomasyon alanındaki geleceğe yönelik çözümlerini endüstrinin her alanıyla paylaşan ve yarının akıllı ürünlerini tasarlayan PHOENIX CONTACT bu ayki sayımız için bizlere kapılarını açtı. PHOENIX CONTACT TÜRKİYE Genel Müdürü Gökhan YÜCEL ile firmaları hakkında oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

PHOENIX CONTACT’ın dünü, bugünü ve yarını hakkında sorular sorduk. Üretim süreçlerini, etkinlik alanlarını ve Endüstri 4.0 hakkındaki görüşlerini öğrendik. Sayın Gökhan YÜCEL’e misafirperverliği ve nezaketi için teşekkür ederiz. Şimdi sizleri bu güzel söyleşi ile baş başa bırakıyoruz.

 

Gökhan Yücel kimdir?

Gökhan YÜCEL, 1972 yılında doğdu. İş hayatına Honeywell Türkiye’de başladıktan sonra, Honeywell Almanya’da Ürün Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlendi. Bunun ardından Danfoss’dan gelen teklif üzerine tekrar Türkiye’ye döndü ve 9 yıl firmaya başkanlık yaptı. Son olarak 2012 yılında PHOENIX CONTACT Genel Müdürlüğünü üstlendi.

PHOENIX CONTACT’ın gelişimi ve etkinlik alanlarından bahseder misiniz?

PHOENIX CONTACT, 1923 yılında Hugo Knümann’ın attığı temeller üzerine Essen’de kurulmuş; Cumhuriyetimizle yaşıt, köklü bir şirkettir. Tramvaylar için bağlantı ekipmanları üreterek piyasaya girdikten sonra, 1928 yılında dünyanın ilk modüler ve ray klemenslerini icat etmiştir.

 

İkinci dünya savaşı sırasında şirket ofislerinin bir hava saldırısında yıkılmasından dolayı şirket, 1943 yılında merkezini daha güvenli bir yer olan Bloomberg’e taşıdı. Günümüzde de halen burada bulunan fabrika, faaliyette bulunduğu süre içerisinde bu bölgenin gelişiminde önemli bir rol oynadı.

 

Hugo Knümann’ın ölümünün ardından Josef Eisert ve Ursula Lampmann, Phönix Klemmen’in yönetimini aldı. Kardeş şirket Phoenix Feinbau Lüdenscheid’ta kuruldu. Böylece gelecekteki Phoenix Contact Group’un temelleri böylece atılmış oldu. Josef Eisert’in oğlu Klaus Eisert firmaya katıldı. Babasının ölümünden sonra CEO oldu. Kardeşleri Jörg ve Gerd ilerleyen yıllarda firmaya katıldı. 80’lerin başında Phönix Klemmen yurtdışı pazarlarda şirketler kurmaya başladı. 1980’lerin ortasında İsveç, İsviçre ve ABD bunu izledi.

 

1996 ‘da kendi bünyesinden üretilen yüksek teknoloji elektronik bileşenlerle Bad Pyrmont’ta Phoenix Contact Electronics kuruldu. Kuruluşundan itibaren firma güçlü bir büyüme trendi izledi. Açıldıktan dört-beş yıl sonra Bad Pyrmont’taki fabrika 10,0000 metrekareye genişledi. Günümüzde ise Phoenix Contact 50’den fazla ülkede temsil edilmektedir. “Phoenix Contact’ın temel felsefesi, sürekli olarak yeni ürünler ile büyüme ve gelişme sağlamaktır.”

PHOENIX CONTACT’ın Türkiye’deki serüveninden bahseder misiniz?

1986’da İstanbul’da faaliyete başlayan ve kuruluşundan bu yana büyük hamleler yapan Phoenix Contact Türkiye’nin ülke genelinde Bölge Satış ofisleri ile ülkemizin dört yanında Bayi ve Çözüm Partnerleri bulunmaktadır. Bünyesinde birçoğu uzman mühendis olmak üzere 50 kişilik ekibiyle Phoenix Contact’ın İstanbul Çamlıca’da yerleşik Genel Merkezi, bünyesinde Showroom ve Etiketleme Merkezi’ni de bulundurmaktadır. Ankara, İzmir, Adana’da Bölge Satış Ofisleri ve Sancaktepe’de 1,200 metrekare alana sahip depo birimi, bulunmaktadır. Inspiring Innovations (İlham veren yenilikler)’ sloganında olduğu gibi Phoenix Contact’ın temel felsefesi, sürekli olarak yeni ürünler ile büyüme ve gelişme sağlamaktır. Bu anlamda Phoenix Contact büyük Ar&Ge yatırımları yapmaktadır.

 

Bizlere ürün portföyünüz ve hizmet alanlarınızdan bahseder misiniz?

Ürünlerimiz üç bölümde incelenebilir. İlki kendi içinde Endüstriyel Elektronik ve Pano Montaj Elemanları şeklinde ikiye ayrılan Endüstriyel Component’lerdir. Diğerleri de Cihaz Kondüktörleri ve Otomasyon şeklindedir.

Ürün gamımızda yaklaşık olarak 80.000 ürün bulunmaktadır. Hitap ettiğimiz sektörler ise, demir çelik, çimento, otomotiv ve kimya başta olmak üzere endüstri içindeki tüm sektörlerdir.

Arjantin, Almanya, Brezilya, Çin, İsveç, Türkiye ve Amerika’da üretim fabrikalarımız bulunmakta. Dünya genelinde de ellinin üzerinde satış ofisimiz mevcut.

Global müşterilerimize örnek olarak ise, Siemens, Schneider ve KBB gibi firmaları gösterebilirim.

 

PHOENIX CONTACT’ın Rüzgâr Enerjisi sektöründeki faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz?

Rüzgâr Enerjisi sektörüne, güç kaynaklarından kondüktörlere kadar birçok ürün sağlıyoruz. İlişkilerimizi daha da geliştirmekle beraber, SIEMENS, VESTAS ve NORDEX gibi dünyanın farklı yerlerindeki rüzgâr tribünü üreticileriyle birlikte çalışıyoruz.

“Emsallerimizin ARGE için ayırdığı bütçe %3 iken PHOENIX CONTACT’ın ayırdığı bütçe %7’dir.”

PHOENIX CONTACT’ın yakın gelecekteki hedeflerinden bahseder misiniz?

PHOENIX CONTACT büyüme oranı stabil olarak %15’in altına hiç düşmedi. Geçtiğimiz yılı, hedeflerimizin çok üstünde tamamladık, global ölçekteki ciromuz 1,9 milyar Euro’ydu. Bu sene de %20’ye yakın bir büyüme ön görmekteyiz. Çünkü, Avrupa’daki diğer emsallerimizin ARGE için ayırdığı bütçe %3 iken PHOENIX CONTACT’ın ayırdığı bütçe %7’dir. Geçtiğimiz yılın büyüme oranları baz alındığında Avrupa’da nasıl ilk 10’a girdiğimiz buradan anlaşılabilir.

 “Arızalarını veya hatalarını ön görüp kendi kendini tamir edebilecek, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz fabrikalar gibi sipariş aşamasından kullanılma noktasına kadar insanın bulunmadığı fabrikalardan bahsedebiliriz.”

PHOENIX CONTACT, Endüstri 4.0’da nasıl çözümler sunuyor ve bu dönem için yaptıklarınızdan bahseder misiniz?

Bildiğiniz gibi Endüstri 1.0 buhar tribünleri icadıydı. Endüstri 2.0 iş bölümüne dayalı elektrik enerjili kitlesel seri üretime geçilmesi anlamına geliyordu. Endüstri 3.0 elektronik ve bilgi teknolojilerinin devreye girişi anlamına gelmekteydi. Endüstri 4.0 ise, siber-fiziksel sistemlere dayalı üretimin devreye girmesi anlamına geliyor.

Arızalarını veya hatalarını ön görüp kendi kendini tamir edebilecek, bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz fabrikalar gibi sipariş aşamasından kullanılma noktasına kadar insanın bulunmadığı fabrikalardan bahsedebiliriz.

Bunların gerçekleşebileceği yerlerde teknolojik alt yapının kurulmuş olması gerekiyor. Bu sayede işçi maliyeti ortadan kalkmış olacak. İşçiliğin ucuz olduğu ülkelerde üretim yapmaya gerek kalmayacak olması da, sanayinin yeniden gelişmiş ülkelerin kontrolüne geçeceği ve oralarda üretim yapılacağı anlamına geliyor. Çin ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler bu durumdan etkilenebilir.

PHOENIX CONTACT, Endüstri 4.0’ı göz önünde bulundurarak üretim yapmaktadır.

Yeni çıkan ürünlerin birbirleriyle haberleşmesi konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Endüstri 4.0 kapsamındaki gelişmeleri yerinde gözlemlemek için Bloomberg’deki fabrikamızı ziyaret etti ve kendisine yeni sanayi devrimi uygulamaları konusunda bilgi verildi.

Türkiye, ilk üç sanayi devrimini kaçırdığı gibi bunu da kaçırmamalı, henüz vaktimiz var. Medya ve üniversiteler bu farkındalığa destek olurlarsa, bu bir avantaja dönüştürülebilir. PHOENIX CONTACT olarak bu konuda üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Önümüzdeki günlerde bu yöndeki farkındalığı arttıracak panel, seminer ve eğitimlere iştirak sağlanabilir.

 

Hazırlayan: MONETA TANITIM

 

 

ETİKETLER:
Bu Makaleyi Paylaş
Yorum Yap