Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 2018 yılı Yenilenebilir Enerji Raporu’nu yayımladı.
Raporda yer alan tahmine göre gelecek 5 yıllık dönemde yenilenebilir enerji gücü büyümeye devam edecek ve dünya üretim 1000 GW’ın üzerinde bir artış kaydedecek. IEA’nın tahminine göre 2023 yılına gelindiğinde dünya elektrik tüketiminin yüzde 40’ı yenilenebilir enerji kaynaklarınca karşılanacak.
5 yıllık dönemde yenilenebilir enerji alanındaki en büyük güç artışının güneş enerjisinde olacağı kaydedilen raporda, ikinci sırada en fazla artış gösterecek kaynağınsa rüzgâr enerjisi olacağı belirtildi. Bununla birlikte biyoenerjiye dayalı enerji üretiminin de kayda değer bir artış göstereceği belirtildi.
Rapora ilişkin bir açıklama yapan IEA İcra Direktörü Dr. Fatih Birol şunları belirtti: “Modern biyoenerji, yenilenebilir enerji alanının göz ardı edilen devidir. Dünyanın toplam yenilenebilir enerji tüketimindeki payı bugün yaklaşık %50, diğer bir deyişle hidro, rüzgâr, güneş ve diğer tüm yenilenebilir enerjilerin toplamı kadar. Modern biyoenerjinin daha fazla büyüme için büyük umut olacağını düşünüyoruz. Fakat doğru politikalar ve titiz sürdürülebilirlik düzenlemeleri, potansiyeli karşılamak için olmazsa olmazdır.”
Raporda Çin’in, tüm sektörleri dekarbonize etmek ve zararlı yerel hava kirliliğini azaltmak için uyguladığı politikaların bir sonucu olarak yenilenebilir enerji alanında küresel büyümeye öncülük ettiği ve 2023 yılında Avrupa Birliği’ni geride bırakarak bu alanın en büyük tüketicisi haline geleceği kaydediliyor. Dünyanın en büyük enerji tüketicilerinden Brezilya’nın 2023’e gelindiğinde nihai enerji tüketiminin yaklaşık %45’inin yenilenebilir kaynaklarca sağlayacağı da raporda kaydedilen bir diğer öngörü.
Rapora göre güneş enerjisine dayalı kurulu gücün 5 yıllık süreç sonunda 600 GW’lık bir artış göstereceği tahmin ediliyor ki bu, diğer tüm yenilenebilir enerji kaynaklarındakinden daha fazla bir artış anlamına geliyor.
Çin, ABD, Hindistan ve Japonya güneş elektriği gücü artışında ilk sıralarda görülürken, Çin, yavaşlayan yatırımlara rağmen, 2023 yılında dünyadaki kurulu güneş enerjisi kapasitesinin neredeyse %40’ını elinde tutmaya ve mutlak solar enerji lideri olarak kalmaya devam ediyor. Küresel güneş enerjisi gücünün 2023’te 1 TW’a ulaşması öngörülüyor.
Rüzgâr enerjisi, yenilenebilir kapasite artışına ikinci en büyük katkıyı yapmayı sürdürürken, hidroelektrik enerji 2023 yılında da en büyük yenilenebilir elektrik kaynağı olmaya devam ediyor. Geçen yılın tahminine benzer olarak, rüzgâr kapasitesinin %60 oranında artması bekleniyor. 5 yıllık dönemde rüzgar enerjisinde 324 GW’lık yeni kurulu gücün devreye gireceği ve küresel rüzgar enerjisi gücünün 839 MW’a ulaşacağı öngörülüyor.
Bu arada, teknolojik ilerlemenin ve önemli maliyet düşüşlerinin, offshore rüzgâr kapasitesinin, Avrupa’nın ötesine, Asya ve Kuzey Amerika’ya doğru büyümesiyle sonuçlandığı belirtiliyor raporda.
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin gittikçe daha rekabetçi hale gelmesine rağmen, uygun politikalar üretilmesinin çok önemli olduğu vurgulanan raporda, hükümetlerin destekleyici tutumlarının kuvvetlenmesiyle yenilenebilir enerjinin elektrik üretimi ve ulaşımda %25 daha fazla bir ağırlığa sahip olabileceği belirtiliyor.
Çimento, şeker ve etanol endüstrilerinde biyoenerjinin kullanılmamış potansiyelinin de önemli olduğunun altı çizilen raporda, sanayide, ulaşımda ve elektrik sektörlerinde biyoenerjinin büyümesinin, elektrik sektöründeki diğer yenilenebilir enerji kaynakları kadar önemli olduğu belirtiliyor. Bu potansiyeli kullanmanın hava kalitesini de artıracağı raporda vurgulanan bir diğer konu.