Geçtiğimiz günlerde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Denetim Dairesi Başkanlığı, YEKDEM’e dâhil olan yenilenebilir enerji yatırımlarından, güç aşımları hakkında savunma talep ettiği bir yazı gönderdi.
Şirketlere gönderilen, Soruşturma Raporu ve Yazılı Savunma Talebi hakkındaki yazıda, iki kanun ve yedi yönetmelik maddesine atıf yapılmıştır. Bu kanun ve yönetmelikler; Elektrik Piyasası Kanunu, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği, mülga Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliği, Elektrik Üretim ve Elektrik Depolama Tesisleri Kabul Yönetmeliği, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik, Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliktir.
Soruşturma raporunda yer alan bu kanun ve yönetmeliklerdeki hükümler detaylı olarak açıklanmıştır. Ancak burada özellikle aktarmak istediğimiz konulardan biri, “Yasaların Geriye Yürümezliği” ilkesi hakkında olacak. Soruşturma raporunda yer alan yönetmeliklerden biri, Elektrik Üretim ve Elektrik Depolama Tesisleri Kabul Yönetmeliği’dir. İlgili yönetmeliğin kabul tarihi 19.02.2020 olup yenilenebilir enerji yatırımcılarına gönderilen soruşturma raporunda belirtilen yılları kapsayıp kapsamadığı değerlendirilmelidir. Yine soruşturma raporunda atıf yapılan yönetmeliklerden biri de mülga olup mevzuat içerisinde mülga olan yani varlığı kaldırılan kanun ve yönetmeliğin hükmü bulunmamaktadır.
Soruşturma raporunda yer alan ve hatta raporda sıkça yer alan konulardan biri de “basiretli tacir” ve “iyi niyet” kavramlarıdır. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik’in 23. Madde 2. Fıkrasında “YEKDEM katılımcısı lisans sahibi basiretli tacir olan tüzel kişiler ile üretimleri muafiyetli üretim miktarı kapsamındaki lisanssız üreticiler, YEKDEM’e tabi olduğu sürece, bu Yönetmelik ve ilgili mevzuat hükümlerine uymak ve iyi niyet esaslarına göre faaliyet yürütmekle yükümlüdür” hükmü yer almaktadır. Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir; bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimsedir. Yine kanunun 18. Madde 2. Fıkrası’nda “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmü yer almaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu’na göre, tüzel kişiler lisans almanın yanı sıra faaliyet alanlarına göre mevzuatın gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde de lisans kapsamındaki tesislerin mevzuat hükümlerine uygun olarak işletmesi, hüküm altına alınmıştır.
Şirketlere gönderilen soruşturma, Elektrik Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılmaktadır. Bu yönetmeliğin 20. maddesinde, hakkında soruşturma yapılan tüzel kişiye otuz günlük süre verileceği ve tespit edilen hususlarla ilgili yazılı savunmanın kuruma gönderilmesi istenir. Ek süre talep edilmesi durumunda 15 güne kadar ek süre verilebilmektedir. Yönetmeliğin 21. maddesinde “Kurul, soruşturma dosyası üzerinde yapacağı inceleme neticesinde kararını verir. Soruşturma raporunda ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık tespit edilmiş olması ve bu tespitin Kurul tarafından da sabit görülmesi halinde, hakkında soruşturma yapılan tüzel kişiye Kanunun 16. maddesinde öngörülen yaptırım ve cezalar uygulanır” hükmü yer almaktadır. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 16. Maddesinde, “b) Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına ve talimatlara aykırı hareket edildiğinin saptanması hâlinde, aykırılığın niteliğine göre aykırılığın otuz gün içinde giderilmesi veya tekrarlanmaması ihtar edilir ve yapılan yazılı ihtara rağmen aykırı durumlarını devam ettiren veya tekrar edenlere beş Yüz Bin Türk Lirası idari para cezası verilir” ve “c) Bu Kanun, ikincil mevzuat veya lisans hükümlerine aykırılık yapılmış olduktan sonra niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olmayacak şekilde aykırı davranılması durumunda ihtara gerek kalmaksızın Beş Yüz Bin Türk Lirası idari para cezası verilir” hükmü yer almakta olup kanunun sonunda 2021 yılında uygulanacak ceza miktarları yazılıdır.
Yenilenebilir enerji yatırımlarında her ay TEİAŞ ve dağıtım lisansı sahibi ile yapılan ikili anlaşmaya esas sayaç okuma tutanağı tutulur. Uzlaşmanın ardından eğer demant toplamında bir güç aşımı var ise ilgili mevzuat kapsamında ceza kesilir. Yani güç aşımı hakkında zaten TEİAŞ he ay üretim tesisinin sisteme ne kadar elektrik verdiğini tutanak altına almaktadır. Şirketlere gönderilen soruşturma raporunda yıllar itibarıyla güncel uzlaştırmaya esas veriş miktarı (MWh), aşan miktar (MWh) işletmedeki gücün üzerindeki üretim miktarı yani aşan miktar TL cinsinden belirtilmiştir. Konuyu genel olarak değerlendirdiğimizde zaten güç aşımı olduğundan TEİAŞ’ın ceza uygulaması varken bir de EPDK tarafından idari para cezası uygulamasının, aynı suça iki ceza olur mu sorusunun hukuk âleminde tartışılmasını akla getirmektedir. Nitekim, üretim lisansı sahibinin tek bir hatasından dolayı iki farklı cezaya tabi tutulmasının üretim lisansı sahibi şirketin mülkiyet hakkına ölçüsüz müdahalenin söz konusu olacağını düşünüyoruz. Ayrıca birçok Anayasa Mahkemesi kararında, korunan hukuki menfaat ile yaptırım arasında bir ölçünün olması gerektiğine hükmedilmiştir.
Burada sorgulanması gereken bir diğer konu da yenilenebilir enerji tesisine verilen üretim lisansına derç edilen toplam elektrik üretim miktarının yıl içerisinde geçilip geçilmediği konusu olup iyi niyet kavramının içeriğini buradan netleştirebiliriz. Ayrıca bazı üretim tesisleri ile trafo merkezi arasında uzun mesafeler bulunmaktadır. Örneğin, mesafenin 15 kilometrenin üzerinde olan santraller bulunmakta ve burada üretilen elektrik trafo merkezine varıncaya kadar düşüş göstermektedir. Güç aşımı miktarına bir kısıt getirilmesi de önerilerimizdendir. Güç aşımının teknik bir nedenden dolayı yapıldığı anlar bulunmaktadır.
Yıllar itibarıyla ülkemizin toplam elektrik üretim ve tüketim rakamlarını da karşılaştırmamız gerekmektedir. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, enerji üretim kaynaklarında dışa bağımlı olan ülkemizin yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi her geçen gün artmaktadır. Bazı yıllarda, tüm kaynaklardan elektrik üretimimiz tüketimin altında kalmaktadır. Bulgaristan ve Yunanistan’dan elektrik satın olduğumuz dönemler mevcuttur. Bu anlamda soruşturma sonuçlarında hassas davranılması gerektiğini düşünüyoruz. Netice itibarıyla üretilen elektrik yine ülkemizde tüketilmektedir.
Yenilenebilir enerji yatırımları, uzun soluklu yatırımlardır. İdari süreci, finansal zorlukları, bürokrasi yoğunluğu vs. Her ne kadar hangi tesislere soruşturma raporunun gönderildiğini tam olarak bilmesek de yenilenebilir enerji yatırımcılarının genel anlamda basiretli bir tacir gibi davrandığını düşünüyoruz. Şirketlerin bu noktada yapması gereken soruşturma raporu ve savunma talebinin tebliğ alındığı tarihten itibaren 30 gün içinde kendilerini kurum nezdinde en iyi şekilde ifade etmeleridir. Süreye ihtiyaçları varsa kurul 15 gün ek süre verebilmektedir. Eğer savunmalarına karşı EPDK tarafından bir idari para cezası uygulanırsa, adalet önünde, idare mahkemesinde hak arama süreci başlatılabilir.