Dünyanın en büyük devlet fonu olan ve Petrol Fonu olarak da bilinen trilyon dolar değerindeki emeklilik fonunun fosil yakıtlardan çekilme konusundaki önergesi, Norveç Parlamentosu’nda oylanarak, oy birliğiyle meclisten geçti.
Parlamento, fonun 150 petrol ve doğal gaz şirketindeki (sunulan liste son haline getirilmemiştir ve petrol devlerini içermemektedir) milyarlarca dolarlık yatırımını, petrol fiyatlarındaki düşüş gerekçesiyle sonlandırdı (Petrol fiyatlarındaki düşüş, Maliye Bakanlığı tarafından yaklaşık 7,5 milyar ABD doları olarak tahmin edilmişti).
Devlet fonunun, kömür şirketlerinden milyarlarca dolarlık yatırımını çekmesine karar verildi. Şirket isimleri henüz dile getirilmese de yeni etik kriterleri uyarınca yıllık 20 milyon tondan fazla madencilik faaliyetinde bulunan ya da 10GW kurulu güce sahip şirketler kapsam dışında kalacağı için RWE ve Glencore gibi şirketlerin de bu karardan etkilenmesi bekleniyor. Bloomberg’in belirttiğine göre geri çekilecek yatırım miktarı sivil toplum kuruluşu tahminleri uyarınca 5,8 milyar dolar civarında. Kömür, petrol ve doğal gazın tamamının hariç bırakıldığı durumda ise bu rakam 13 milyar doların üzerine çıkabilir.
Parlamento, devlet fonunun, tarihinde bir ilke imza atarak ve gelişmiş piyasalardaki rüzgâr ve güneş projelerinden başlayarak fonun yüzde 2’sine denk gelen 20 milyar ABD dolarını yenilenebilir kaynaklara yatırmasına izin verdi. Yenilenebilir yatırımların ilkinin 14 milyar dolar ölçeğinde olması önerildi ancak tavan fiyat, fonun yüzde 2’sine denk gelen 20 milyar dolara denk geliyor. Maliye Bakanlığı’nın yaptırdığı analize göre, küresel yenilenebilir enerji altyapılarının piyasa değerinin, 2017 yılında 2,9 trilyon dolarlık değerinden %50 büyüyerek, 2030’da 4,2 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Konu hakkında popüler bilim yayınlarının öncülerinden olan New Scientist’e göre, Bill McKibben ve Divest Invest’in Direktörü, kamuoyuna açıklanmış bugüne kadarki en büyük petrol ve doğal gaz yatırım sonlandırması kararı.
Arka plan
Norveç Hükümeti Küresel Emeklilik Fonu (dünyanın en büyük devlet fonu olan kuruluş aynı zamanda Petrol Fonu olarak da bilinir) 1990 yılında, petrol gelirlerini Norveç ekonomisine kazandırırken, uzun vadeli planlamaları göz önünde bulundurmak amacıyla kuruldu. Norges Bankası Yatırım Yönetimi fonu, Norveç halkını temsilen fonun sahipliğini yapan Maliye Bakanlığı adına yönetir. Bakanlık, Norges Bank Yatırım Yönetimi ve mecliste sunulan öneriler uyarınca fonun yatırım stratejisini belirler.
Norveç küresel enerji piyasalarını etkileyebilir mi?
Ekonomisi petrole dayalı olan Norveç, dünyadaki en büyük üçüncü doğalgaz ihracatçısı durumundadır. Bir trilyon dolar değerindeki devlet fonu, 9000’in üzerinde şirketin hisselerini elinde tutmanın yanı sıra dünya genelindeki şirketlerin ortalama yüzde 1,3’ünün sahibidir. Özetlemek gerekirse; IEEFA gibi düşünce kuruluşlarının tavsiyesi uyarınca; Norveç’in milyarlarca dolar değerindeki kömür yatırımını değerlendirmesinin yanı sıra; 2 trilyon dolar değerindeki Allianz emeklilik fonunun altı ay sonrasında %30’luk finansmanını fosil yatırımdan çekmesi ve Aralık 2017’de 1 trilyon dolar değerindeki Axa emeklilik fonunun benzer tutum sergilemesi son yıllarda kömür yatırımlarından finansmanın geri çekilmesine ivme kazandırdı.
Norveç’in en büyük özel emeklilik kurumu olan ve yenilenebilir altyapıya dünya genelinde 80 milyar dolar AuM yatırım yapan KLP; geçen yıl %11’lik bir getiri oranı elde etti ve Mayıs ayında portfolyosundan kömürü tamamen çıkarttı.
KLP Sorumlu Yatırım Direktörü Jeanett Bergan şunları ifade ediyor: “Oslo’nun bu kararı dünya çapındaki enerji piyasalarını sarsacak. Öte yandan; dünyanın en büyük devlet fonunun; küresel ölçekte hızla artan rüzgâr ve güneş yatırım fırsatlarını sermayesine katması ve kömür yatırımlarından uzaklaşmak istemesi şaşırtıcı değil. KLP’nin 80 milyar dolarlık tutarındaki portfolyosunda kömür bulunmuyor ve fonun kömürden arındırılması yatırımcılar için artık normalleşiyor.
İşin ilginç yanı; Fon’un şu anda en çok ABD’yi etkileyecek şekilde; yaklaşık 150 petrol ve doğalgaz şirketini portfolyosundan çıkarması durumu. Merkez Bankası’nın daha da ileriye giderek; petrol ve doğal gaz devlerini de dâhil etmek istemesi; durumun bu şekilde devam edeceğini gösteriyor. KLP’nin portfolyosundan petrol ve doğal gazı çıkarması piyasalara olumlu yansıdı ve ABD’deki kaya gazı sektöründeki olumsuz gidişatı görüyoruz. Çok kısa bir zaman içerisinde; yenilenebilir enerji kaynakları ve depolamadaki gelişmeler uyarınca; tüm petrol ve doğalgaz yatırımları ‘riskli’ hale gelecek.
Bu durum; yalnızca portfolyosunu kömürden arındırma dalgasındaki artış değil; yeni enerji altyapılarındaki gerçekleşme oranlarını da etkileyecek.
Yok oluş İsyanı (Extinction Rebellion) gibi taban örgütlerinden iklim grevi yapan öğrencilere ve Joseph Stiglitz gibi önde gelen ekonomistlere kadar toplumun çeşitli kesimlerinin; medeniyetimizin tehlikede olduğuna dikkat çektiği durumda; yatırımcılar olarak bu çağrıları dikkate almamız ve güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yeni temiz enerji çözümlerine odaklanmamız gerekiyor.”