Yenilenebilir enerji yatırımları için ölçme ve değerlendirme hizmetleri veren PVD Enerji’nin Proje Koordinatörü Oğuzhan Kızıl’la bir söyleşi gerçekleştirdik. Oğuzhan Bey çalışmaları hakkında bilgi verirken, Türkiye’de rüzgâr enerjisi sektörünün mevcut durumu ve potansiyeli hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Öncelikle sizi ve firmanızı kısaca tanıyabilir miyiz?
Yenilenebilir Enerji sektörüne 2007 yılında giriş yaptım. Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 1995 yılında mezun oldum.
Uzun yıllar bilişim sektöründe görev yaptım. Hava Kuvvetleri bilgi sistemleri ve aviyonik atölyeler bakım ve onarım hizmetlerinde çalıştım. 2007 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarına ilgi duydum ve sektöre 2007 yılında giriş yaptım. Evli ve bir kız babasıyım.
PVD Enerji Mühendislik firması 2009 yılında kurulmuş ve ölçüm sistemleri konusunda çalışmaya başlamıştır.
TS EN ISO 14001:2004, OHSAS 18001:2007 ve ISO 9001:2008 standartları belgelendirmelerimiz 2010 yılından beri vardır. Kurulduğu günden bugüne kadar PVD Enerji Mühendislik firması, çevresel etkileri en aza indirme konusunda gerekli hassasiyeti göstermeye çaba sarf etmektedir.
Uluslararası IEC 61400-1 standardını kullanarak üretimini yaptığı tüm istasyonlarda uygunluğu ön planda tutmuştur. Standarta gelen tüm değişiklikleri takip ederek ölçüm belirsizliğini sıfırlamak için gerekli tüm çalışmaları yapmaya devam etmektedir. En son revizyon olan 61400-12-2017-1 standardı da kurumumuzca özümsenmiş ve bunun ışığında üretimlerimiz devam etmektedr. Türkiye’de ilk defa kuruluşumuzca üretilen ve montajı yapılan tüm rüzgâr gözlem istasyonlarına 5 yıl sınırsız yıkılmama ve devrilmeme garantisi veriyoruz. (Buzlanma, fırtına vs.)
2017 yılı Türkiye’nin rüzgâr enerjisinde altın yılı olarak değerlendirildi. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelin nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda kapasitemizin çok çok altında olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak Beyefendi ellerinde bulunan imkânlarla ülkemize katkı sağlamaya çalışıyorlar. Ancak YEKA’ların devreye girmesi uzun soluklu bir çalışma olduğundan anlık ihtiyaçlara cevap veremiyor maalesef. Şu an itibariyle de esas kapasitemizi kullanamadığımızı üzülerek takip ediyorum. Küçük yatırımcıların da sektörde olabilmesi ve proje geliştirip hayata geçirmesinin kapasite anlamında ülkemize artı değer katacağı yadsınamaz bir gerçektir.
Kısa veya uzun vadede hayata geçirmeye hazırlandığınız projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
140 metre ve üzerinde olan rüzgâr gözlem istasyonu ihtiyaçlarına cevap verebilmek anlamında bu metrajda istasyonların mühendislik çalışmalarını bitirdik yani statik hesapları vs. ve Uruguay’daki bir sahaya Temmuz ayında montajını gerçekleştireceğiz. Ayrıca off-shore rüzgâr santralleri için de deniz üzerinde ölçüm istasyonu için Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir. Off-shore için de 60 metre ve 85 metre rüzgâr gözlem istasyonu planlaması yapmaktayız. Çok kısa bir zaman içerisinde de bu konuda sonuca ulaşacağız.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Son olarak yenilenebilir enerji sektöründe danışmanlık veren tüm firmaları çözüm ortağı olarak görmekteyiz. Saha ziyaretlerimiz esnasında yanlış uygulamalardan kaynaklı pek çok problem görüyoruz. Yıkılmalar ve devrilmeler kol uzunlukları açı hataları, bu tür sıkıntılar ölçümlerdeki hata payını artırmakta ve yatırımcı açısından geri dönülemez zaman kayıplarına neden olmaktadır. Yatırımcı kuruluşların firmaların referanslarına ve yaptıkları işlere çok dikkat etmesi gerektiği kaanatindeyim. Bağımsız denetçi kurumların raporlarına önem verilmesi gerektiğini belirtmek isterim. İşi ehline verin şiarı ile hareket edilmesinin çok önem arz ettiği açıktır. İşini düzgün ve standartlara uygun şekilde yapan tüm sektör paydaşlarımıza saygılarımı sunarım.
