Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenerek, rüzgar enerjisi sektöründeki sanayici, yatırımcı ve karar vericileri bir araya getiren Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK), 1-2 Kasım 2022 tarihlerinde Swissotel Büyük Efes İzmir’de düzenlenecek.
Sektörün ortak akıl yürütmesi, taleplerini dile getirmesi ve kararlı mesajlarını iletmesi adına oldukça önemli olan kongre öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden, “Bu yıl yaptığımız faaliyetler çerçevesinde önümüzdeki hafta Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi TÜREK var. Önce Bilbao’ya katılımımız, sonra İzmir’deki teknik gezilerimiz, sonra Hamburg’da heyetimiz oldu, bu yılın son ayağı TÜREK. TÜREK, Şubat ayındaki genel kurulda ilan ettiğimiz TÜREB sanayi yılının son adımı olarak kurgulandı. Türk rüzgâr sanayicisi, yatırımcısı ve kamu idaremizin hep beraber bulunacağı, şimdiye kadar tüm dünyaya ve Avrupa’ya verdiğimiz ‘doğru ve güvenilir bir sanayi tedarikçisi olmak’ mesajının, nihai olarak vurgulanacağı yer TÜREK olacak” dedi.
Kongre ve içeriğiyle ilgili bilgiler aktaran Erden, “TÜREK’te bahsettiğim tüm bu konulara ve çok çeşitli başlıklara yer vererek sektörün çalışmalarını yansıtacağız. Farklı olarak ne var: Yıllardır yapılamamış bir istişare toplantısı var, rüzgâr sektör toplantısı. Bu toplantıda yatırımcılar ve sanayicilerden birer temsilciyle bakanlar ve kamu temsilcileri yer alacak. Bu toplantı serimiz bu sene tekrar başlayacak. 3-4 saatlik bir toplantı olacak. İkincisi yine bir teknik gezimiz olacak. Haziran’daki sanayi gezimizi Enerji Bakan Yardımcımız Abdullah Tancan başkanlığında yapmıştık ve büyük ilgi olmuştu. TÜREK öncesi yapacağımız bu geziyi de Sanayi Bakanı ve Bakan yardımcımız özellikle talep etti. İki farklı grup benzer niteliklerde ikişer tesise gidecek, kule ve kanat fabrikalarını ziyaret edeceğiz. Ayrıca ikinci gün bir de ‘Geleceğin Rüzgarı Vizyon Etkinliğimiz ‘olacak. Bunu da sektördeki gelişmelere cevap verebilmek için yaptık, burada hibrit teknolojiler, bu teknolojilerin otomasyonu, dijitalizasyon, enerji depolama ve ayrıca hidrojen yer alacak. Türkiye’den ve Türkiye dışından uzmanları misafir edip bu alanda sektördeki gelişmeleri öğrenecek ve sektörün nabzını tutacağız. Bu alandaki yatırımcıları ilgililerle bir araya getireceğiz. Bu etkinliği bundan sonra her yıl yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki dönemde ayrıca inşallah uluslararası bir organizasyon da bizim çatımız altında yer alacak. Gelecek senenin tarihini de inşallah etkinliğin ilk günü paylaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
YEKA’larda finansman kolaylaştırıcı tedbir beklentisi
TÜREK öncesi çevrim içi olarak düzenlenen basın toplantısında önemli konulara değinen TÜREB Başkanı İbrahim Erden, YEKA’larda finansman kolaylaştırıcı bazı tedbirler beklediklerini dile getirdi. Bu konudaki taleplerin Enerji Bakanlığı’na iletildiğini aktaran Erden, “Çok yakın bir zamanda geçmiş dönem YEKA ihaleleriyle ilgili bir gelişme takip ettik. Bu çerçevede YEKA’ların finanse edilebilirliğine dair bir örnek görmüş olduk. İnşallah diğer YEKA’larda da gelişme olmasını ümit ediyoruz. Sıkıntı şu, önce döviz bazlıydı, sonra TL bazlı eskalasyon modeli oldu sonra revize edildi. Bundan sonraki YEKA’larda finansman kolaylaştırıcı bazı tedbirler alınmasını bekliyoruz, bu talepleri de enerji bakanlığımıza ilettik. Bizim de çalıştığımız mega ölçekte sahalar var, STK olarak inisiyatif alıp kamuya arz ettiğimiz sahalar var, inşallah önümüzdeki aylarda sayın bakanlarımızın arz edeceği seviyede hazır olunca onları da dinleriz” diye konuştu.
Avrupa yenilenebilir enerji hedeflerini revize ediyor
Enerji arz güvenliği konusunda açıklamalarda bulunan Erden, “Avrupa enerji arz güvenliği dolayısıyla yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini revize ediyor. Almanya 2030’a kadar bu alandaki hedeflerini yılda 10 GW güneş ve rüzgâr olacak şekilde revize etti. Avrupa Birliği de kendi içinde bu alanlarda her yıl 100’lerce GW yatırım yapma hedefiyle ülkeleri arz güvenliğine yönelik tedbirler almaya zorluyor. Wind Energy Hamburg Fuarı öncesi bizim de IEA Başkanı Sayın Fatih Birol’la bir görüşmemiz oldu Paris’te. Halen bu alandaki çalışmaların, Avrupa özelinde görüşmelerin devam ettiğini biliyoruz. Şu noktaya geldiler: Avrupa bu alanlarda nasıl hızlı yatırım yaptırabilirim kaygısıyla özellikle daha küçük ölçekli 20 MW’lık, 30 MW’lık rüzgâr güneş sahalarında (izinleri kamu tarafından alınmış sahalarda) geliştirme yapmaya çalışıyor. Biz de TÜREB olarak büyük ölçekte belli sahaları çalışıp bakanlığımız ile paylaştık, bu alanların önümüzdeki dönemde rüzgâr ve güneş sahaları olarak ilan edilebilmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Enerji ve sanayi bakanları da taraf bu konuda, beraber çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu çalışmaların Avrupa’da öncelikle gelecek seneyi kurtarmak için yapıldığını kaydeden İbrahim Erden, “Biliyorsunuz biz de bazı tedbirler aldık. Aynı bunun gibi Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa gaz depolarını doldurdu, bu kış çok kötü geçmezse mevcut gazlarını tasarruflu kullanarak bu kışı bu şekilde geçirmeye çalışacaklar. Ama önemli olan gelecek kışa hazırlanmak. Almanya’da örneğin 5 LNG terminal yapılıyor, liman yapılıyor ama bu da yetmeyeceği için ciddi bir şekilde yenilenebilir enerji yatırımlarına odaklı, hidrojene odaklı bir yatırım süreci yürütüyorlar. Bu doğrultuda tedbirlerini önümüzdeki aylarda açıklamaları bekleniyor. Hem Uluslararası Enerji Ajansı IEA hem Wind Europe çalışmaları çerçevesinde biz de ulusal birlik kimliğimizle bu çalışmalara hem fiili hem fikir düzeyinde katkılarda bulunuyoruz. Roma’da 10 gün önceki toplantıda yer aldık ve Türkiye özelindeki çalışmalarımızı Avrupalı paydaşlarımızla paylaştık” diye konuştu.
“Türkiye’de doğal gaz kesintisi durumu yok”
Türkiye’de de gaz konusunun gündemde olduğuna değinen TÜREB Başkanı İbrahim Erden, şu açıklamalarda bulundu: “Bizde doğal gaz kesintisi durumu yok, olacağını da düşünmüyorum. Ama arz güvenliği konusu zaten gelecekte böyle bir şey olmaması için düşünülmesi gereken bir konu. Biz de iki hafta önce iki bakanımızın, Enerji ve Sanayi Bakanlarımızın, TBMM Enerji Komisyonu Başkanımız Ziya Bey’in ve komisyon üyelerinin, ayrıca EPDK ve diğer ilgili kurum başkanlarımızın katılımıyla beraber Hamburg’da bulunduk. Enerji dön çerçevesinde Türkiye’de de daha fazla yenilenebilir enerji yatırımı yapılması için Avrupalıları davet etmek, ikili görüşmeler yapmak ve Türkiye’nin Avrupa’daki ekipman arzı ihtiyacında – enerji arzını sağlayacak ekipman arzı ihtiyacında – önemli rol oynayabileceğine yönelik bakanlar düzeyinde görüşmeler yürüttük, üst düzey karar vericilerle birebir toplantılar yaptık. Bu toplantılarda her iki bakanımız da enerji ve sanayi yatırımcılarını Türkiye’ye davet etti, somut birtakım fırsatlarla beraber. Örneğin Çandarlı limanının kullanımı; Ege’de Balıkesir, İzmir, Bursa’da sanayi yatırımları için gerekli altyapının sağlanması ve Türkiye’den daha fazla tedarik sağlanması konularında paylaşımlar oldu. Tüm bu görüşmelerin karşılığında çok olumlu dönüşler de oldu. Tüm bunlar inşallah önümüzdeki yıl daha fazla yatırımcı ve sanayici çekmek, Türkiye’deki sanayi altyapısını daha verimli ve daha yüksek kapasiteyle kullanmak konularında katkı sağlayacak. Bu konu yakın geleceğin önemli gündem maddelerinden biri olacak.”
Yenilenebilir ve depolamayı entegre eden yeni mevzuat
Türkiye’de depolama ve yenilenebilir enerji entegrasyonu ile ilgili bir mevzuat söz konusu olduğuna değinen Erden, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu konuyu yazdan bu yana takip ediyoruz. Biliyorsunuz Mayıs’ta kanun değişikliği oldu. Biz yenilenebilir ve depolamayı entegre eden yeni mevzuatın iki hafta içinde çıkmasını bekliyoruz. Bu çerçevede yeni bir yatırım dalgası göreceğimizi düşünüyorum bu alanda. Yatırımcılarımızın ciddi bir talebi olacağına kuşkum yok. Kaynağın yoğun olduğu yerde, yatırımın kolay yapılabileceği yerde Enerji Bakanlığımızca rüzgâr ve güneş kapasite düzenlemelerinin yapılması ve bu kapasitenin yatırımcılara hızla arz edilerek azami 2 yıl içinde de yatırıma dönmesi beklentimizi ilettik Bakanlığa. Nasıl hızlı yatırıma dönebilir konusunda da yorumlarımızı ilettik, dikkate alınacağını umuyoruz.
Depolama dışında Almanya’da çok ciddi bir hidrojen konusu gündeme geldi. Enerji bakanlığımızın hidrojen stratejisini açıklamasını bekliyoruz. Önümüzdeki aylarda yatırımcı talebi ve global dönüşüm paralelinde sektör stratejimizi paylaşacaklarını belirti Bakan Bey. Rüzgâr açısından da çok ciddi bir potansiyel görüyoruz burada çünkü kapasite faktörü en yüksek kaynak rüzgâr. Yılın yarısına yakın zamanda tam yük çalışıyor, hidrojen üretiminde hem verimli hem ucuz destek sağlayabilecek bir teknoloji.”