Rüzgar enerjisi sektörü, ‘Rüzgarın Yüzyılı’ mottosuyla TÜREK’te buluştu

Editör
Rüzgar enerjisi sektörü, ‘Rüzgarın Yüzyılı’ mottosuyla TÜREK’te buluştu

Cumhuriyetimizin 100. yılında ‘Rüzgarın Yüzyılı’ temasıyla başlayan 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, yurt içi ve yurt dışından en üst düzey konuşmacı ve delegelerin katılımının yanı sıra, rüzgarın tüm paydaşlarını İstanbul’da bir araya getirdi. Kongrenin açılış konuşmasının yapan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, 12. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılışına yaklaşık 4 bin kişinin katılım sağladığını açıkladı.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenerek rüzgar enerjisinde yaşanan son gelişmelerin özel konu başlıklarıyla ele alınacağı kongrede, 2 gün boyunca rüzgarla beraber gündeme gelen enerji depolama, deniz üstü rüzgar ve hidrojen gibi yeni ve popüler konu başlıkları ve ilgili teknolojileri, yurt içi ve yurt dışından alanında uzman isimler tarafından ‘Geleceğin Rüzgarı’ başlığı altında özel oturumlarla ele alacak. Oturumların yanı sıra, özel etkinliklerle de zenginleştirilen kongrede; rüzgar teknolojileri ile dijitalleşme bağlamlarının birlikte değerlendirileceği ‘Geleceğin Rüzgarı’ vizyoner oturumları, WindEurope ile beraber gerçekleştirilen ‘Türk Tedarikçi Zirvesi’, üniversite öğrencilerinin sektörle ilk elden tanışacağı ‘Kariyer Festivali’, şirketlerin açık iletişim yapabileceği ‘Açık Kürsü’ buluşmaları gerçekleştirilecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve WindEurope CEO’su Giles Dickson gibi önemli isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, “Cumhuriyetimizin 100. yılında 12. kez düzenliyor olduğumuz Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nin açılışına hoş geldiniz, şeref verdiniz. Kongremizi bu yıl İstanbul’da, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın güçlü desteğiyle gerçekleştiriyor olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Aldığım son rakamlara göre 4000 kişiye yakın bir kayıtla beklentimizin çok ötesinde bir kongre gerçekleştirdiğimiz için mutlu ve gururluyuz.  Bu kadar yoğun bir üst düzey katılım için de Sayın Bakanımız, Komisyon Başkanımız ve EPDK Başkanımız nezdinde değerli kurumlarımız ve yöneticilerine, rekor katılım için de sektörümüze teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhuriyetimizin 100. yılını kongre vesilesiyle tekrar kutlayan Erden, “Küllerinden doğan bir milletin çocukları olarak, bu vatanı bizlere emanet eden başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum. Yüce Atatürk’ün ‘Vatanını en çok seven, vazifesini en iyi yapandır’ sözünü kendimize şiar edinerek son iki yıl içerisinde rüzgar enerjisi ve rüzgar sanayisi alanındaki gücümüzü ve her iki alandaki büyük potansiyelimizi Türkiye’de ve Avrupa’da pek çok farklı mecrada anlatmaya gayret ettik. Az önce kongre tanıtım videomuzda beraberce izlediğimiz gibi Türkiye’nin enerji serüveni, 1923’ten bugüne üç önemli aşamayı kapsıyor. Devletimizin bağımsızlığını güçlendirmeye yönelik kalkınma ve sanayileşme hamleleri, geçen bir asrın sonunda ülkemizi dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına taşımıştır. Ülkemizin sınırlı konvansiyonel kaynaklarıyla yürütülmeye çalışılan kalkınma hamlelerinin itici gücü ise ‘enerji’ sektörü olmuştur. Bugün 106 bin MW kurulu güce sahip olan Türkiye enerji sektörü, zorlu süreçlerden geçerek gelişmiş ve dünya genelindeki güçlü pozisyonunu özellikle, yüzünü yenilenebilir enerjiye dönerek sağlamlaştırmıştır. Son 20 yılda ise fosil ve ithal kaynaklara olan bağımlılığı azaltarak enerjide bağımsızlığımızı sağlamak için başlatılan atılım ve dönüşüm hamlelerinin hızla sonuç vermeye başlamış olması hepimizin paylaştığı bir gururdur” açıklamasında bulundu.

30.000 MW’a yakın kapasite tahsisi yapıldı

Rüzgar enerjisinin Türkiye’deki gelişimiyle ilgili süreci paylaşan Erden, şu ifadeleri kullandı: “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı’nda sizleri ‘Rüzgarın Yüzyılı’ mottosuyla ağırlamaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Biliyorsunuz birliğimiz 1992 yılında kuruldu. Sektörümüzün İlk rüzgar enerjisi santraline imza atması ise 1998’i buldu. Avrupa’nın 1970’lerdeki petrol krizinden sonra belirledikleri ‘yenilenebilir enerjiye yönelme’ stratejisi bizde 2000’li yılların başıyla birlikte kendini göstermeye başladı. Son 15 yılda rüzgâr sektörü neredeyse sıfır noktasından 12.000 MW’a ulaşırken çok büyük bir ilerleme kaydetti. Kurulu güçte dünyanın en büyük 12’nci, Avrupa’nın 6. ülkesi olduk. Sadece kurulu güç açısından büyüme olmadı, sanayide de ülkede hiçbir rüzgar sanayi tesisi yokken şu anda Avrupa’nın en büyük 5. Rüzgar sanayisine sahibiz. Bu sanayi tesislerimiz içerisinde 7 kule, 4 kanat, 4 jeneratör ve dişli kutusu fabrikasıyla onlarca hatta yüzlerce diğer sanayi tesisi mevcuttur. Geldiğimiz bu nokta gerçekten önemli ama asıl bundan sonrası çok daha önemli. Neden? Ülkede an itibarıyla 30.000 MW’a yakın kapasite tahsisi yapıldı. Mevcut kapasite ve açıklanmasını beklediğimiz offshore kapasite ile beraber bu rakam gelecek dönemde 40.000 MW’ı aşacak. Dolayısıyla 2035 yılına kadar geçecek sürede Ulusal Enerji Planında belirlenen 29,600 MW rakamını da aşacak çok büyük bir potansiyelimiz var. Bu ulusal potansiyelle beraber sanayide entegre olduğumuz Avrupa’nın da çok daha büyük rüzgâr kurulu güç hedefleri var.”

İdari izin süreçlerinde sorunlar var

Konuşmasında sektörün çözüm bekleyen birtakım sorunları olduğuna vurgu yapan TÜREB Başkanı Erden, “Büyük yatırımları hayata geçirebilmek için de geçmiş yatırım deneyimlerinde de gördüğümüz önemli engelleyici faktörleri ortadan kaldıracak adımları atmalıyız. Bunların arasında yatırım sürecinde ortaya çıkan TEA, imar, ÇED, orman, tabiat varlıkları gibi idari izin süreçlerinde giderilmesi gereken önemli sorunlarımız var. Ayrıca, Arazi tahsisleri alanında özellikle de orman ve mera arazi tahsislerinde yatırımları geciktiren önemli aksamalar yaşıyoruz. Bunun dışında da işletme döneminde sistem kullanım bedelleri, arazi kullanım bedelleri gibi maliyet arttırıcı unsurlar ve elektrik piyasasındaki çeşitli kısıtlayıcı düzenlemeler ile yatırım maliyetlerini artıran önemli unsurlar görüyoruz. Bu sorunlara ek olarak da finansman ile ilgili ulusal ve global sorunlar bir araya geldiğinde, günümüzde yatırımları hızlı bir şekilde yapmak maalesef oldukça güçleşiyor. Dolayısıyla bizim; devletimizden, meclisimizden, özellikle de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’dan beklentimiz; bu sorunları asgariye indirmesi ki, yatırımcılarımız önümüzdeki bu büyük potansiyeli Rüzgarın Yüzyılı fırsatlarına çevirsin. Bizler de hep birlikte hem yatırım hem sanayi alanında hızlı bir büyümeyi gerçekleştirip gerçekten rüzgârın yüzyılını yaşayabilelim” diye konuştu.

Bu Makaleyi Paylaş
By Editör
Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.
Yorum Yap