V.Bilgihan Yaşacan Siemens Türkiye Rüzgar Enerjisi Bölümü Satış Müdürü Rüzgar türbini teknolojisinin gelişmeye yeni başladığı 1980’lerden bu yana rüzgar endüstrisinde Siemens inovasyona öncülük ediyor. Rüzgar teknolojisi zaman içerisinde değişse de, Siemens müşterilerine başarısı kanıtlanmış rüzgar türbini çözümleri sunmaya devam ediyor.
Siemens, güçlü ve güvenilir türbinlerin yanı sıra yüksek verimli enerji iletim-dağıtım çözümleri ile enerji pazarının tamamına yönelik kapsamlı bir bilgi-birikimi birleştirerek rüzgar enerjisi endüstrisinin standartlarını yükseltmektedir. .
Rüzgar enerjisi alanında 30 yıldan fazla deneyimi, yenilenebilir enerji sistemlerindeki yenilikçi ürünleri ve uzman çalışanlardan oluşan global yapılanmasıyla Siemens, rüzgar enerjisi alanında güvenilir bir partner olduğunu, gerçekleştirdiği her projede yeniden kanıtlıyor.
Onshore (karasal) ve offshore (deniz üstü) sahalarda sayıları hızla artan türbinler ile birlikte, yatırımların her aşamasında en verimli geri dönüşü sağlamak için zorlu koşullar altında güvenirlik ve sunulan üstün bakım hizmetleri büyük bir önem taşımaktadır.
Geçtiğimiz 30 yıl içinde türbin bakım ve servis deneyimi milyonlarca saate ulaşan Siemens, sahip olduğu bu güçlü bilgi birikiminden yararlanarak rüzgar türbinlerinin enerji üretimini optimize etmek için esnek servis çözümleri sunuyor.
Rüzgar enerjisi çağı geliyor. Hızlı bir yükselişle konvansiyonel enerji kaynaklarının karşısında güçlü bir rakibe dönüşüyor. Siemens olarak, rüzgâr enerjisinin seviyelendirilmiş birim enerji maliyetini inovasyon ve endüstrileşmeden faydalanarak düşürmeyi ve rüzgâr enerjisini sübvansiyonlardan bağımsız kılmak istiyoruz.
D3 Platform stratejimiz, rüzgâr enerjisi alanında sahip olduğumuz 30 yılın üzerindeki bilgi ve tecrübemize dayanıyor. Platform yaklaşımımızın vazgeçilmezi olan standartlaştırma ve modülerleştirme, yalın bir tasarım süreci geliştirmemizi sağlarken üretimi ve kurulumları kolaylaştırıyor.
Rüzgâr türbinlerimizin her biri, Siemens G2, Siemens D3, Siemens G4 ve Siemens D7 olarak adlandırılan dört platformdan birinin üyesidir. Burada “G” dişli kutulu, “D” dişli kutusuz türbin teknolojisini, sayılar da güç seviyesini ifade ediyor.
D3 platformumuzda 3.2 MW, 3.3 MW ve 3.4 MW nominal güç değerlerine sahip onshore (karasal) dişli kutusuz rüzgar türbinleri yer alıyor.
Sıradışı performans sunan modern teknoloji Siemens D3 platformunda bulunan rüzgâr türbinleri faaliyette olan yüzlerce ünitesiyle dişli kutusuz türbinlerde başarısı kanıtlanmış bir inovasyon teknolojisini temsil ediyor. Rüzgâr enerjisi santrallerinin üretim kapasiteleri konvansiyonel enerji santrallerine yaklaştıkça, dünya genelindeki rüzgar yatırımcılarının daha yüksek verimlilik ve düşük maliyet talepleri de artmaktadır. Siemens, ürettiği türbinlerin emre amadeliğini ve karlılığını inovatif teknolojilerle yükselterek bu taleplere yanıt veriyor.
Performans ve karlılık bir arada
Rüzgar türbinlerinin tasarımı, üretimi, montajı, kurulumu ve servis hizmetlerinde bütüncül bir yaklaşım esas alınır. Siemens D3 platformu rüzgâr türbinleri tüm bu bileşenleri tek sistemde dengeliyor ve optimize ediyor.
Optimize edilmiş verimlilik
Siemens D3 platformu yalın ve verimli bir rüzgâr türbini tasarımı sunuyor. Dişli kutusuz teknolojisiyle yıpranmaya açık ekipman sayısının azaltılması, türbinlerin işletilmesini daha da kolaylaştırırken uyartım için hiçbir enerji harcamayan daimi mıknatıslı bir jeneratörün kullanılması verimliliği artırıyor. Siemens D3 platformu rüzgâr türbinlerindeki bu jeneratör, sabit bir dış rotor ile donatılıyor. Bu yalın ve anlaşılır tasarım, nasel boyutunun küçülmesine ve alanın daha verimli kullanılmasına imkan sağlıyor.
Sadeleştirilmiş tasarım
Dişli kutusunun kaldırılması ve tasarımda yapılan diğer sadeleştirmelerle Siemens, türbinin içinde servis teknisyenlerine ekipmanlara kolay erişim ve parça değişimi için daha geniş bir alan sunuyor. D3 platformu rüzgar türbinlerinde yüksek enerji verimliliği için jeneratörün eşit bir şekilde soğutulmasını sağlayan ikili soğutma sistemi bulunuyor.
Siemens D3 platformu rüzgar türbinlerindeki temel ekipmanların tamamı (kanat, hub, nasel, kule ve kontrolör) Siemens’in mevcut ürün portföyünde yer alıyor. Güvenilirliğini kanıtlamış ekipmanların kullanılmasının yanı sıra gerek fabrikada gerekse sahada yapılan kapsamlı testler sayesinde Siemens, bunun gibi inovatif ürünlerde öngörülen problemlerin ortadan kaldırılmasını sağlıyor.
Daha fazla enerji için daha yüksek kuleler
Rüzgar santrallerinde daha uzun kulelerin kullanılması, enerji verimliliği önemli ölçüde artırırken, nakliye ve maliyet yönünden de bir hayli güçlüğe sebep olur. Siemens, farklı rüzgar hızlarına sahip sahalara destek vermek için 85 metreden 135 metreye uzanan hub yüksekliğine sahip kuleler sunuyor. Çelik kuleler, Avrupa’nın tamamında nakliyesi yapılacak şekilde bütün ölçüleri, ağırlığı ve boyutları dikkate alınarak tasarlanmıştır.Standart süreçler, standart malzemeler ve global bir tedarikçi ağı, her saha koşulunda ekonomik olarak uygulanabilen bir iş modeli ile hızlı ve verimli bir kurulum süresi sağlıyor.
Nakliye ve kurulumda kolaylık
Kompakt tasarıma sahip D3 platformunun mühendisliği, en zorlu nakliye şartlarının dahi üstesinden gelinecek şekilde üretiliyor. Makinenin mühendisliği yapılırken, köprü ve tünel geçişlerinin kritik özellikleri dikkatli bir şekilde değerlendiriliyor. Bu sayede Siemens D3 platformu rüzgâr türbinleri, en zorlu güzergahlar da bile kolaylıklıkla taşınabiliyor.
Başarısı kanıtlanmış teknoloji, Gelişmiş performans
Siemens NetConverter ®
NetConverter® sistemi, rüzgâr türbinlerinin gerilim ve frekans kontrolü, arıza sırasında kararlılığını kaybetmeden şebekede kalabilmesi ve üretiminin kalitesini ayarlaması için maksimum seviyede esneklik sunuyor. Bunun sonucunda Siemens rüzgâr türbinleri, farklı pazarlardaki şebeke uyumluluğunu sağlayacak şekilde yapılandırılabiliyor ve elektrik şebekesine kolay bir şekilde bağlanabiliyor.
Siemens IntegralBlade® ve aeroelastik tasarlanmış kanat teknolojileri
Siemens D3 platformunda yer alan rüzgar türbini rotorlarında, patentli IntegralBlade teknolojisiyle üretilen kanatlar kullanılıyor. Kanatlar fiberglas ile güçlendirilmiş epoksi reçineden yekpare olarak üretiliyor. Bunun sonucunda, tüm yapıştırma noktaları, yani yapının çatlamasına, su geçirmesine, buzlanmasına veya yıldırımdan zarar görmesine neden olabilecek potansiyel zayıf noktalar ortadan kaldırılıyor.
Üçüncü nesil Siemens kanatlar, kanatların bükülmesi ve esnemesi de dahil olmak üzere inovatif aeroelastik özellikleri bünyesinde topluyor. Aeroelastik tasarlanmış kanat (ATB / aeroelastically tailored blade) teknolojisi, rotorun türbin yapılarına ek yükler yaratmadan, daha uzun kanatlar kullanılabilmesine imkân tanıyor. ATB teknolojisi, kanatların rüzgârdan daha fazla enerji toplamasını sağlayarak daha yüksek yıllık enerji üretimi sunuyor.
Siemens WebWPS SCADA sistemi
Siemens WebWPS SCADA sistemi, operasyon ve hata durumlarına ilave olarak elektrik, mekanik, meteorolojik ve şebeke verileriyle ilgili çeşitli durum izlemelerini standart bir internet tarayıcısı üzerinden erişilebilir kılıyor.
Yüksek Hızlı Rüzgarlarda Şebekede Kalabilme Fonksiyonu (HWRT)
Genelde aşırı yüklenme ve güvenlik nedeniyle 10 dakikalık ortalama rüzgâr hızı 25 m/s’yi aştığında kapanacak şekilde programlanan rüzgâr türbinlerinin, özellikle büyük rüzgâr santrallerinde art arda kapanması elektrik şebekesinde ciddi sorunlar yaratabiliyor.
Siemens D3 platformu, Yüksek Hızlı Rüzgarlarda Şebekede Kalabilme (HWRT) fonksiyonuyla şebeke kararlılığını destekliyor ve yüksek rüzgar hızlarında yüklenmeyi en aza indirerek, çıkış gücünü kademeli olarak azaltan akıllı hız sistemini sunuyor.
Güç yükseltme fonksiyonu
Siemens Rüzgâr Enerjisi güç yükseltme fonksiyonu saha koşullarına bağlı olarak, gücü %5’e varan oranlarda artıran, dolayısıyla türbinin yıllık enerji üretimini yükselten bir rüzgâr türbini kontrol özelliğidir. Bu özellik, her bir Siemens rüzgar türbininde uygulanıyor, işletiliyor ve kontrol ediliyor.
Titreşim tanılama servisi
Titreşim tanılama servisimiz, sistemdeki anomalilerin erkenden tespit edilip potansiyel arızaların önüne geçilebilmesini sağlıyor. Tecrübeli tanı uzmanlarımız, analiz ettikleri titreşim verilerini Siemens veri tabanındaki değerlerle karşılaştırıyor. Bu veritabanı, yaklaşık 10 bin adet Siemens rüzgâr türbininden toplanarak arşivlenen kayıtlara dayanıyor. Kestirimci bakım methodu ile birleştirilmiş bu analizler sayesinde, servis planlamasını optimize edebiliyoruz ve önemli bir hasar oluşmadan önce proaktif bir şekilde onarımlarını yapabiliyoruz.
Temmuz 2008’den bu yana, olası dişli çatlaklarının yüzde 97’sini tespit edilmesini sağlayan bu sistem, erken teşhis ile bakım duruşlarından kaynaklanabilecek kayıpları en aza indiriyor.
Servis
Dünya genelinde kurulan türbin sayısının artmasıyla birlikte, bir projenin hizmet ömrü boyunca yatırımdan optimum karlılığı sağlaması, sürekliliğin önemini artırıyor.
Onshore (karasal) ve offshore (deniz üstü) sahalardaki santraller için ihtiyaçlarınıza özel geliştirilmiş akıllı servis çözümleri üretebilen servis ekibi ile, türbinleriniz tüm koşullarda en yüksek güvenilirlik ve enerji üretimiyle çalışır. Servis ekibimiz, her koşulda güvenilirliği ve maksimum verimi sağlayabilmek için sizlerle işbirliğine hazır.
Güvenlik ve emniyetin önemi
Güvenlik ve emniyet, Siemens operasyonlarının odağında bulunur ve üretimden kuruluma, operasyondan servise kadar, “Sıfır Kaza” kültürü standartlarını yükseltmek için çalışır.