Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), bu yılın ‘sanayi destek ve gelişme faaliyetleri’ kapsamında İzmir’de bulunan rüzgar sanayii üretim tesislerine bir ziyaret düzenledi.
10-11 Haziran 2022 tarihleri için planlanan ziyaretin ilk gününe TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, komisyon üyesi milletvekilleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcileri, TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve TÜREB yönetim kurulu üyeleri katıldı.
“Rüzgar kurulu gücünün yüzde 15’i İzmir’de”
Programın başlangıcında düzenlenen bilgilendirme toplantısında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve İZKA Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz birer sunum yaptı. Türkiye’nin 2021 sonu itibarıyla 11 bin 101 MW’lık rüzgar kurulu gücü olduğunu ve rüzgarın 2021’de ülkemiz elektriğinin yüzde 9,84’ünü karşıladığını kaydeden TÜREB Başkanı Erden, İzmir’in, toplam güçte 1.890 MW’lık bir paya sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin rüzgar potansiyelinin yalnızca yüzde 10’luk kısmını kullanıyor olduğunun altını çizen İbrahim Erden, yerli ve milli kaynakların daha fazla kullanımının, enerji alanındaki dışa bağımlılığın azaltılması, ihtiyaç duyulan elektriğin temiz enerji kaynaklarından karşılanması ve yeni iş ve istihdam alanlarının yaratılması alanlarında önemli fırsatlar yaratacağını vurguladı.
Türkiye’de 4 ayrı kanat fabrikası, 7 ayrı kule fabrikası, 2 jeneratör üretim tesisinin yanı sıra rüzgar sanayiinde kullanılan çeşitli üretim komponentlerinin üretildiği onlarca sanayi tesisi bulunduğunu belirten TÜREB Başkanı Erden, İzmir’in, Türkiye’nin ilk kanat, kule, rüzgâr türbin bakım ve onarım tesisine, rüzgâr türbini AR-GE Merkezi ve nazel fabrikasına ev sahipliği yaptığını kaydetti. “TÜREB’in Sanayi Envanteri’nde yer alan 73 sanayi tesisimizin cirosu 1 Milyar Euro’ya ulaşmış durumda, bu cironun yüzde 80’inden fazlasının ise ihracat faaliyetlerinden sağlandığı öngörülüyor. İzmir’de rüzgâr sanayiinde faaliyet gösteren firmalar ise, Türkiye rüzgâr sanayiinin toplam cirosunun yaklaşık yüzde 85’ini oluşturuyor ve İzmir rüzgâr sanayii 2020 itibariyle 7.500 kişiyi istihdam ediyor” diyen Erden, İzmir’deki sanayi tesisleri ile ilgili bilgilendirmesine şöyle devam etti: Ülkemiz beş büyük türbin üreticisinin de ekipman üretimi, satış ve satış sonrası hizmetler açısından faal olduğu az sayıda ülkeden biri. Siemens-Gamesa, Enercon, TPI Composites, GE-LM Wind Power, CS Wind üretim tesisleri; Nordex, GE ve Enercon’un bakım onarım merkezi İzmir’de. Küresel firmalara ilave olarak Ateş Wind Power, Dirinler Döküm, GİMAS, Tibet Makine gibi çok sayıda yerel firma rüzgâr türbini ekipmanları üretiyor.”
TÜREB’den rüzgar sanayinin gelişimi için öneriler:
Çandarlı Limanı ile entegre Rüzgar Sanayi İhtisas Bölgesi
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, sunumunda Türkiye rüzgar sanayinin gelişimi için TÜREB olarak önerilerini de şöyle sıraladı:
• Gerek enerji arz güvenliğinin sağlanması, gerekse sanayinin desteklenmesi için yılda en az 3 GW’lık RES kapasite tahsisi yapılması.
- Rüzgâr sanayiinde yer alan firmaların yeni yatırım yapmaya özendirilmesi için destek mekanizmalarının geliştirilmesi ve mevcut yatırım teşvik uygulamalarının öncelikli olarak belirlenen bazı rüzgâr türbini bileşenlerinin dışında diğer türbin bileşenleri ile denizüstü rüzgâr türbinlerinin aksam/parçalarını da kapsayacak şekilde revize edilmesi.
- “Çandarlı Limanı ile Entegre Rüzgar Sanayi İhtisas Bölgesi“ projeksiyonu enerji ihtisas bölgesi ve limanı olarak önemli bir üretim altyapısı sağlanması
- Böylelikle Çandarlı Limanı ve arka sahasında bu sektöre özel bir Özel Endüstri Bölgesi kurularak sektörün limanla ve Kuzey Ege Otoyolu ile entegre bir üretim sahasına sahip olarak ülkemizi bu alanda ileri noktalara taşımasının yolunun açılması.
-
Programın ilk gününde 3 ayrı üretim tesisi ziyaret edildi
-
TÜREB’in İzmir’deki rüzgar sanayi üretim tesislerine düzenlediği ziyaret programı, brifing toplantısı sonrasında LM Wind Power’ın Bergama’daki fabrikasına yapılan gezi ile devam etti. Fabrikada LM Wind hakkında detaylı bilgiler aktaran LM Wind Fabrika Direktörü Emre Kahya, Çandarlı Limanı’nın rüzgar sanayisi için devreye girmesi durumunda yalnızca 90 m’lik değil 107 m’lik kanat üretimi ve nakliyesinin de mümkün olabileceğinin ve bunun Türkiye’yi offshore’a (deniz üstü rüzgar enerjisi üretimine) götüreceğinin altını çizdi.
LM Wind sonrası ziyaret edilen Ateş Çelik Enercon Jeneratör Fabrikası’nda bir konuşma yapan Ateş Çelik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mahmut Güldoğan da Çandarlı Limanı’nın devreye alınmasının rüzgar sanayii için önemli olacağını belirterek kapasite tahsisleri ve talep artışının yeni yatırımların artışında da etkili olacağını söyledi. “Ateş Çelik’le iş birliği yaparak hayata geçirdiğimiz bu fabrika, Enercon olarak türbin jeneratör üretimini dışarıya verdiğimiz ilk fabrika oldu ve 2018 yılından bu yana burada 1.200 MW’a tekabül eden 280 adet jeneratör ürettik” diyen Enercon Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika CEO’su Arif Günyar ise fabrikada daha büyük jeneratörler üretmeyi hedeflediklerini belirtti.
Programın ilk gününün son durağı ise CS Wind kule üretim tesisleri oldu. CS Wind Ülke Direktörü Young Jae Ryu’nun da hazır bulunduğu ziyarette bir bilgilendirme yapan ve 2050’de dünya genelinde enerji ihtiyacının yüzde 35’inin rüzgardan temin edilmesinin beklendiğini söyleyen CS Wind Türkiye Üretim Destek Bölüm Müdürü Ersan Özsoy, istihdamın da buna paralel olarak 5 milyona yükseleceğini kaydetti. 435 milyon dolar yatırımla hayata geçirecekleri üçüncü fabrikalarında 1.000 kişiyi istihdam etmeyi planladıklarını söyleyen Özsoy, “Önümüzdeki 5 senenin sonunda ülkemize 4,2 milyar dolar ihracat geliri kazandırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.