Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’nu yayınladı. KOVİD-19 tedbirleri kapsamında online bir basın toplantısı düzenleyen TÜREB yetkilileri, hem rapor değerlendirmesinde bulundu hem de pandemi sürecine ilişkin öngörü ve beklentilerini paylaştı.
TÜREB Başkanı Hakan Yıldırım, toplantının başlangıcında COVID-19 salgını nedeniyle “evde kal” çağrısına uyduklarını ve bu sebeple de basınla online bir buluşma gerçekleştirdiklerini belirtti. 2020 yılı Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’ndan veriler paylaşan Yıldırım, gelinen noktanın oldukça iyi olduğunun altını çizdi. Salgının ortaya çıkardığı yeni duruma dikkat çeken Yıldırım, “Büyüme trendini sürdürmek istiyorsak Koronavirüs salgınının ortaya çıkardığı ‘mücbir sebep’ durumu mutlaka dikkate alınmalı” açıklamasını yaptı.
TÜREB Başkanı Yıldırım, Türkiye’de kurulu gücün 8 MW seviyesini aştığını belirtti. Türkiye’nin elektrik ihtiyacının 7,42’sinin rüzgar enerjisinden karşılandığını belirten Yıldırım, rakamların çok ciddi bir büyümeye işaret ettiğini vurguladı.
Koronavirüsün tedarik zinciri üzerinde çok ciddi etkisi var diyen TÜREB Başkanı şunları ifade etti:
“1-2 aylık gecikme normal bir zamanda kabul edilebilir, herkesin de kendi risk tablolarında olan bir gecikme payıdır bu. İtalya’da ve İspanya’da olduğu gibi bu risk ilerlerse, bu durum işletmelerde çalışan personelin güvenliği açısından oldukça önemli. Bir taraftan da rüzgar ve güneş enerjisi tesislerinin, uzaktan kumanda edilebilecek ve yönetilebilecek özelliklere sahip olması riski bertaraf eden bir durum olarak öne çıkıyor.
“Yeni YEKDEM mekanizmasının açıklanmasını da bekliyoruz”
Acil olan konunun biraz dışına çıkarsak, rüzgar ve güneş enerjisi sadece bu yıl için değil her sene için önemli. Salgın durumu, insan sağlığı tarafında hepimizi ilgilendiriyor ama yeni YEKDEM mekanizmasının açıklanmasını da bekliyoruz. Yeni YEKDEM mekanizmasının proje finansmanına yardımcı olacak şekilde dizayn edilmiş olması ve 15 senelik bir alım garantisiyle projelerin finansmanını kolaylaştıran bir şekilde ele alınması gerektiğini belirtmiştik. Bu söylediklerimiz hâlâ geçerli. YEKDEM mekanizmasının önemli olduğunu söylüyoruz, aksi takdirde rüzgâr ve güneş projelerinde ciddi bir duraksama yaşanabilir.
Rüzgâr ve güneşe çok büyük bir yatırım yapıldı, o yüzden dağıtık enerji çok daha önemli hale gelecek. Enerji politikasının bu yönde dizayn edilmesine de ihtiyacımız var.”
Online basın buluşmasında söz alan TÜREB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Vestas Genel Müdürü Olcayto Yiğit ise pandeminin durumunun tedarik zinciri anlamında da riskli olduğunu vurguladı. Pandeminin uzamasının, kurulum ve servis – bakım hizmetleri üzerinde olumsuz etkiye sebep olabileceğini belirten Olcayto, risklerin Türkiye özelinde kuvvetli olduğunu vurguladı.
Toplantıda söz alan diğer bir isimse TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Borusan EnBW Enerji Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Tuna Güven oldu. Pandemi sürecinin, devam eden yatırımlarda YEKDEM’de öngörülen süreye yetişme olasılığını oldukça zora soktuğunu belirten Güven, durumun gerçek bir mücbir sebebe dönüştüğünün altını çizdi. Şantiyelerin risk altında olduğunu ve vaka ortaya çıkması hâlinde şantiyelerin kapanmak zorunda kalacağını söyleyen Tuna Güven, mevzuatta değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.
Toplantıda son olarak TÜREB Yönetim Kurulu Üyesi ve Kalyon Enerji Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Erden söz aldı ve süreçte risk yönetiminin ön planda olduğunu belirtti. Doğal olarak sağlık problemlerinin öne çıktığını belirten Erdem, bunun ardından enerjinin ve sonra da iletişim ve gıdanın önemli olduğunu söyledi. Daha önce görmediğimiz bir durumla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan İbrahim Erdem, ekonomik aktivitenin ciddi bir kesintiye uğradığını ve bunun sektörde ciddi yansımaları olacağını belirtti.
Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu’ndan başlıklar
Rapora göre, 31 Aralık 2019 itibariylr Türkiye’de,
- Rüzgar kurulu gücü 8.056 MW
- Halihazırda işletmede olan rüzgar enerji santrali sayısı 198,
- Tamamlandığında 1309,79 MW kurulu güç sağlayacak olan inşa halindeki santral sayısı ise 25 oldu.
2019 yılının ilk çeyreğinde rüzgardan sağlanan elektrik oranı yüzde 8’lerin altına düşmedi (Mart 2019’da yüzde 8,86; bir önceki yıl yüzde 8,45). Ağustos ayında ise Türkiye’de üretilen her 100 kWh elektriğin 10,1 kilowatt saat’i rüzgardan geldi ve rüzgarın ülkemiz elektrik üretimindeki payı yüzde 10’u geçti. Bu oran bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 8,78 olarak gerçekleşmişti.
Kurulu güçte ilk 5
2019 yılında rüzgarda kurulu güçte ilk 5 sırayı toplam yüzde 30,54’le Polat Enerji, Güriş, Demirer Enerji, Borusan EnBW ve Eksim Yatırım Holding aldı. 2019 yılında:
- Polat Enerji 586,68 MW kurulu güçle yüzde 7,28
- Güriş 529,25 MW kurulu güçle yüzde 6,57
- Demirer Enerji ise 526,87 MW kurulu güçle yüzde 6,54
- Borusan EnBW 436,05 MW kurulu güçle yüzde 5,41 ve
- Eksim Yatırım Holding de 382 MW kurulu güçle yüzde 4,74’lük paya sahip oldu.
Ege ve Marmara arasındaki rekabet artıyor
Türkiye’de en çok rüzgar yatırımı alan iki bölge Ege ve Marmara. Aslan payı ise bir önceki yıl olduğu gibi yine Ege Bölgesi’nin oldu. 2019 verilerine göre:
- Bir önceki yıl 2.832,25 MW kurulu gücün olduğu Ege Bölgesi’nde 2019 yılı kurulu gücü 3.098,15 MW olarak gerçekleşti.
- 2018 yılında 2.448,95 MW’lık kurulu güce ev sahipliği yapan Marmara Bölgesi’ndeki kurulu güç ise 2019’da 2.796,45 MW’a ulaştı. Bu iki bölgeyi
- 996,10 MW’la Akdeniz;
- 763,90 MW’la İç Anadolu;
- 297,20 MW’la Karadeniz ve
- 93,05 MW’la Güneydoğu Anadolu Bölgesi izledi.
- 2019 yılına kadar rüzgar yatırımı olmayan Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ilk rüzgar santrali ise Haziran ayında devreye alınan Ekşi Enerji’ye ait 11,70 MW’lık Malatya RES oldu.
İzmir, Balıkesir ve Manisa ilk 3’te
Rüzgar enerji santrallerinin illere göre dağılımına bakıldığında İzmir, Balıkesir ve Manisa, bir önceki yıl olduğu gibi yine ilk 3 sırayı paylaştı. Rapora göre:
- Tüm rüzgar yatırımlarının yüzde 19,23’ü “Türkiye’de rüzgarın başkenti” kabul edilen İzmir’de yer aldı (2018’de 19,07).
- Balıkesir’in payı yüzde 14,44 oldu (bir önceki yıl yüzde 15,24 oldu).
- 2019’da kurulu gücün yüzde 8,56’sı Manisa’da gerçekleştirildi (bir önceki yıl yüzde 9,09).
- 2018 yılında kurulu güçte yüzde 4,92’lik payla 5. sırada bulunan Çanakkale, geçtiğimiz yıl ciddi bir sıçrama yaparak yüzde 7,37 ile dördüncü sıraya yerleşti.
- Yüzde 4,92’lik payla bir önceki yılın dördüncüsü olan Hatay ise 2019’da yüzde 4,52’lik payla beşinci sırada yer aldı.