Hollanda’da seçimlerin yapılmasından dokuz ay sonra yeni Hükümet göreve başladı. Koalisyon dört partiden oluşuyor: VVD, D66, CDA ve Hristiyan Birliği. Koalisyonun iklim değişikliği ve enerji konusunda çok iddialı bir gündemi var.
Yeni Hükümet, Hollanda CO2 emisyonlarını 2030’a kadar en az %55-60 (1990’a göre), 2035’e kadar %70 ve 2040’a kadar % 80 azaltmak istiyor. Bu, enerji karışımında elektriğin payının önemli ölçüde artmasını gerektiriyor.
Hükümetin özellikle offshore için iddialı planları var. Hollanda, 2030 yılına kadar 11.5 GW offshore kapasitesi hedefliyordu. Ancak şimdi bunu 22 GW’a yükseltmeyi düşünüyorlar. Bakanlık, Kuzey Denizi’nde 17 GW’lık yeni kapasite için alan sağlayacak yeni bölgeleri inceliyor. Hollanda bugün 2,9 GW offshore kapasitesine sahip.
Tüm bu offshore kapasitesini kara şebekesine bağlamak ana zorluklardan birini oluşturacak. Hükümet, yeni şebeke altyapısını planlamak ve inşa etmek için gereken uzun zaman göz önüne alındığında, bununla başa çıkmanın yolunu hızlı bir şekilde bulması gerekiyor. Ayrıca, enerji yoğun endüstrinin elektrifikasyonunu teşvik ederek elektrik talebini genişletmeye de odaklanmaları gerekiyor.
Bu gündemi ileriye taşımak, Hollanda’nın ilk İklim ve Enerji Politikası Bakanı, D66 partisinden Rob Jetten olacak. Elektrikte ana odak noktası yenilenebilir kaynakların genişletilmesi, ancak artan enerji talebini karşılamak için iki yeni nükleer santral inşa etme olasılığını da araştıracak. Ayrıca, Hükümetin ısıtmanın karbondan arındırılmasını, hidrojen altyapısının geliştirilmesini ve elektrik şebekelerinin genişletilmesini desteklemek için oluşturduğu 35 milyar Euro’luk yeni İklim Fonu’nu da denetleyecek.
Kaynak: windeurope