Türkiye, rüzgar enerjisi kapasitesini artırmak için büyük hedefler koyuyor. Rüzgar enerjisi projelerinde uzun yıllara dayanan deneyimi ve uzman kadrosuyla, özellikle türbin kanatları, kuleleri ve jeneratörlerin taşınması gibi zorlu süreçlerde hem mühendislik hem de lojistik çözümler sunan Yılnak, rüzgardaki bu hedeflerin başarısında kilit rol oynayan lojistik altyapısına dair önerilerde bulunuyor. Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini hayata geçirmede projelere değer katan firma; gece araç sürüşü, yeni yapılan otoban, köprü ve tüneller, protokol izin süreçleri, standardizasyon ve daha pek çok öneriyi sektörün gündemine taşıyor.
Türkiye, rüzgar enerjisi kapasitesini artırmak için büyük hedefler koydu. Sizce bu hedeflere ulaşmada en büyük zorluk nedir?
Türkiye’nin rüzgar enerjisinde belirlediği iddialı hedefler, ülkemizin sürdürülebilir enerji geleceği için büyük bir adım. Bu hedeflere ulaşmak için teknoloji ve finansman kadar güçlü bir lojistik altyapıya da ihtiyaç var. Rüzgar türbinlerinin ve ekipmanların zamanında ve güvenle sahaya ulaştırılması, projelerin başarısında kilit rol oynuyor. Ülkemizin geniş ve çeşitli coğrafi yapısında bu taşımaları gerçekleştirmek zor olsa da Yılnak olarak, sektördeki uzmanlığımız ve yenilikçi çözümlerimizle bu zorlukları fırsata çeviriyoruz. Gelecekte de bu alanda öncü rol üstlenerek Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini hayata geçirmeye katkı sunacağımıza inanıyorum.
Türkiye’nin bu hedeflere ulaşması için lojistik altyapısında ne gibi iyileştirmeler yapılmalı?
Türkiye’nin rüzgar enerjisi hedeflerine ulaşması, lojistik altyapıda bazı kritik iyileştirmeler yapılmasını gerektiriyor. İlk olarak, gece araç sürüşüne izin verilmesi, lojistik firmaları için büyük bir avantaj sağlar. Özellikle büyük ve ağır yüklerin taşındığı projelerde, trafiğin daha sakin olduğu gece saatlerinde taşıma yapabilmek, operasyonların hızlanmasına ve güvenli taşımaların artmasına yardımcı olur. Bu tür izinlerin kullanılması, sektör için önemli bir adım olacaktır.
Ayrıca, yeni yapılan otobanlar, köprüler ve tünellerin ağır yük taşıyan araçlar için daha etkin kullanılmasına izin verilmesi de büyük bir gereklilik. Şu an bazı güzergahlar ağır taşımalar için kapalı ya da kısıtlı durumda, bu da lojistik firmalarının daha uzun ve maliyetli alternatif rotalar seçmesine neden oluyor. Eğer bu kısıtlamalar kaldırılır ve ağır taşıma araçlarına daha geniş kullanım izni verilirse, projeler çok daha hızlı ilerleyebilir.
Bir diğer önemli konu ise, protokol izin süreçlerinin daha esnek ve hızlı bir yapıya dönüştürülmesi. Şu an ağır yük taşımacılığı için gerekli izinler birçok aşamadan geçiyor ve bu süreç, projelerin gecikmesine neden olabiliyor. İzin süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve hızlandırılması, özellikle büyük projeler için oldukça önemli. Proje lojistiği konusunda belirli bir standardizasyon getirilmesi hem firmalar için zaman kazandırır hem de operasyonların daha verimli şekilde ilerlemesini sağlar.
Türkiye’deki lojistik firmaları, bu kadar büyük bir rüzgar enerjisi kapasitesini destekleyecek vinç ve ekipmanlara sahip mi?
Rüzgar enerjisi projeleri, yüksek tonajlı vinçler ve özel taşıma ekipmanları gerektiriyor. Şu anda sektörde bu tür ekipmanların sayısı sınırlı olsa da Türkiye’de bu alanda büyük bir gelişme potansiyeli var. Yılnak olarak biz, filomuzu sürekli genişletiyor ve yenilikçi çözümlerle bu projelere katkı sağlıyoruz. Eğer sektörde gerekli teşvikler artırılırsa, yerli firmalar daha da güçlenir ve kendi vinç ve ekipman parklarını büyütebilir. Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini gerçekleştirebilmek adına hem biz hem de sektördeki diğer firmalar önemli adımlar atıyoruz. Bu gelişmelerin, ülkemizin enerji bağımsızlığına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.
Yılnak olarak bu süreçlere nasıl katkı sağlıyorsunuz?
Rüzgar enerjisi projelerinde sunduğunuz çözümler neler? Yılnak olarak, rüzgar enerjisi projelerinde uzun yıllara dayanan deneyimimiz ve uzman kadromuzla projelere değer katıyoruz. Özellikle türbin kanatları, kuleleri ve jeneratörlerin taşınması gibi zorlu süreçlerde hem mühendislik hem de lojistik çözümler sunuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında, en zorlu coğrafyalarda bile türbin taşımalarını başarıyla gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, her projeye özel çözümler üretiyor, iş sağlığı ve güvenliğini ön planda tutarak zamanında teslimatı garanti ediyoruz. Hedefimiz, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da rüzgar enerjisi lojistiğinde lider bir firma olmak. Gelecekte de bu alandaki yatırımlarımızı artırarak büyümeye devam edeceğiz.